Bir yazının en zor kısmı girizgâhıdır bana göre. Sayfalar dolusu yazılan bir kitap, içeriğini giyinmeli biraz da. Bu yüzden dibaceler kitapların zarifâne zarflarıdır. Sona kalırlar bu yüzden baş olmak için. Zordur nitekim 'bismi hû' deyip başladığınız noktada arifâne şeyler söylemek... Sükûna ve sükûta eş değerde kelimeler düşürmek.. Ehl-i dilin hoşgörüsü geniştir gerçi sürç-ü lisana lakin, halimize tercüman olacak üç beş kelam edebilmek, boynuna peşinen urganı giymektir. 'Ağzı olan konuşuyor' meseli, söylemenin hafifliğine aldanıp söylemin ağırlığını hafife almaktır. Dile kolay derseniz, girizgâhta kolaydır. Dibaceler, mazide bir hatıradır. Yunus Emre;
Ey yarenler eydemezem canım neye yandığını, Dil ile vasfedemezem gönlümü kim aldığını
Gönlüm dolu sığmaz dile, aşıktır ol kim hal bile Aşk niceyi verdi yele anlayamaz nolduğunu
Diyor ya. Ehlinedir... İnce iştir girizgah dediğimiz hasılı!
II.
Şöyle arada bir kitapçı dükkanlarının vitrinlerine göz atarak sürdürün avare gezintinizi. Her gün neredeyse bir gecede binlerce kitap çıktığını göreceksiniz. Gündemden haberdar olmak için iyi bir yöntemdir ayrıca. Aman allahım ne kitaplar, seçim varsa seçmene yaygaralar, savaş varsa, Gazzeye ağıtlar, kriz varsa, halka uyarılar vs vs. Herkes yaşanan sıcak gelişmelere göre postunu değiştiriyor. Herkes her şeyin uzmanı, herkes her şeyin eleştirmeni olabiliyor. Ve her durumdan iyi ya da kötü kendine bir pay çıkarabilen bu hazirûn, üstüne bir de bunun kitabını çıkarabiliyor. Sizin 'söz bedel ister' gibi cümleleriniz nostaljik teraneler gibi kalabiliyor. Etraf zira pişirilip fırına tekrar tekrar sürülen lüzumsuz kitaplarla dolu. Hala Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir hesaplaması yanında kitap hesaplamasının yapıldığı şu devirlerde, insanların var olan kitapları da okumadığı ortaya çıkıyor. Nasıl mı?
III.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası'nın yaptığı anket Türkiye'de gençlerin okuma alışkanlıkalarını ortaya koydu. Ortaya çıkan tablo düşündürücü olduğu kadar üzücü de... Pİ Grup Danışmanlık ve Araştırma tarafından yaptırılan anket, Türk Gençliğinin okumadığını gözler önüne serdi. Gençlik, iş yoğunluğu, dersler ve televizyon nedeniyle kitap okumazken gençlerin yüzde 75.9'unun evinde kitaplığı bile yok.
Ankete göre, gençliğin yüzde 11.2'si düzenli olarak kitap okurken yüzde 17.4'ü aralıklarla, yüzde 63.9'u ise düzensiz olarak ara sıra kitap okuyor. Gençler, kitap okumalarına engel olarak ise iş yoğunluğu, dersler ve televizyonu gösteriyor. Ankete göre, gençlerin yüzde 18.9'u iş yoğunluğundan kitap okumaya vakit bulamazken, yüzde 15.7'si dersler nedeniyle vakit bulamıyor. Gençlerin, yüzde 24.5'i okuma alışkanlığına sahip olmadığı için düzenli kitap okumadığını, yüzde 26.3'ü boş zamanlarından televizyon izlediğini, yüzde 8.2'si ise boş zamanlarını başka şekilde değerlendirdiği için kitap okuyamadığını açıkladı.
Öyle ki gençler ankete göre gazete bile okumuyormuş!
Büyük büyük büyükler de var. Hem okur olmuş hem yazar. Ki ödüller bu kadar çok. 2008 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Edebiyat Alanında Yaşar Kemal'e Mimari Alanında Turgut Cansever'e ve Musiki Alanında Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça'ya Verildi. Çankaya Köşkü'nde düzenlenen tören siyaset, sanat ve medya dünyasını buluşturmuş. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, aralarında Adalet Ağaoğlu, Ayten Gökçer, Ali Rıza Binboğa, Tekin Akmansoy, Zekai Tunca, Hilmi Yavuz gibi isimlerin bulunduğu yazarlar ve sanatçılar, ödül alanların yakınları, medya temsilcileri ve diğer davetliler katılmış.
Türkiye İlim ve Edebiyat Sahipleri Meslek Birliği'nin (İLESAM), 'bilim ve edebiyat alanında eser üreten seçkin kişilere' verdiği 'Bilim ve Edebiyat' ödüllerinin bu yılki sahipleri belli oldu. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Harid Fedai (KKTC), Emine Işınsu ve Cengiz Bektaş 'Şeref Ödülü'ne, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ve Yavuz Bülent Bakiler 'Başarı Ödülü'ne', Prof. Dr. Elçin İsgenderzade (Azerbaycan) ve Prof. Dr. Sadık Tural 'Türk Dünyası İlim ve Edebiyatına Hizmet Ödülü'ne, Mürteza Sulooca (Makedonya) ile Prof. Dr. Melek Özyetgin 'Teşvik Ödülü'ne layık görüldü.
Ayrıca Türkiye Yazarlar Birliği'de yılın edebiyatçılarını belirledi.
Sevindirici değil mi? Gülelim lütfen!
V.
Dücane Cündüoğlu'nun yazdığı Cemil Meriç kitabı, bir Cemil Meriç belgeseline yol oldu.
VI.
Aralık... Arada konuşulan ne derseniz edebiyat ödülleri ve sinema derim. Ama Türk sineması kitaplardan daha çok konuşulur oldu.. 'Aralık' da kaldı edebiyat! Amma ve lakin sinemanın dibacesi edebiyattır. İyi yazılmışsa 'Edeb Ya Hû' der, diz kırar oturursunuz önünde. Arada aralık olmazsınız!
VII.
Söğüt Ağacı, bir Mecid Mecidi filmi... Ve Black, Sanjey Leela Bhansali filmi, Hindistan yapımı.
Ehlinedir...
Söz kadar sükût da ince iştir vesselam!
Bir yazının en zor kısmı girizgâhıdır bana göre. Sayfalar dolusu yazılan bir kitap, içeriğini giyinmeli biraz da. Bu yüzden dibaceler kitapların zarifâne zarflarıdır.