« Anasayfa | Künye | Arşiv 16 Ekim 2024, Çarşamba
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
Yakın Plan
Ahmet Aksoy
Amerikan Kâbusu

İzlence
Mehmet Harmancı
"36": Kifayetsiz Muhterisin Resmidir

[ Sinema -> Haber-Veri-Yorum ]

Yazarların Grevi

Ahmet Gürata

06.03.2008 - 02:35

ABD'deki senaryo yazarlarının grevi, yapımcılarla anlaşmaya varılması, ardından Yazarlar Sendikası'nda yapılan iki günlük oylamada olumlu karar çıkması neticesinde son buldu. 100 gün süren grev, sinema ve televizyon sanayini de derinden etkiledi. Birçok popüler dizinin yayını son bulurken Altın Küre Ödül Töreni de oyuncuların yazarlara destek olması nedeniyle yapılamadı. Oscar Ödül Töreni yaklaşırken karşılıklı verilen tavizler sonucu grevin sona erdirilmesi kararlaştırıldı ve yazarlar çarşamba gününden itibaren işbaşı yapmaya başladı.

Hatırlanacağı gibi anlaşmazlığın temel noktalarından birini yeni iletişim teknolojileri aracılığıyla üretilip dağıtılacak görsel-işitsel ürünlerden alınacak pay oluşturuyordu. Mevcut durumda yazarların gelir payı, sinema ve televizyon gösterimleriyle sınırlıyken yapılan yeni düzenlemeyle senaryo yazarlarına yönetmenler gibi pay tanınması kararlaştırıldı. Anlaşma, yazarlar için DVD gelirlerinden de daha fazla pay öngörüyor.

Anlaşmaya göre yazarlar web aracılığıyla izleyiciye sunulan yapımlardan ilk yıl için sabit bir ücret, sonraki yıllar içinse dağıtım gelirinden pay alacak. Ayrıca yapım bütçesinin büyüklüğüne göre yazarlara belirli yasal haklar tanınacak. Anlaşmanın en çok tartışılan maddelerinden biri ise internetten yayınlanacak televizyon programlarının tanıtım amacıyla belirli bir süre ücretsiz (reklam logolu) kullanıma sunulmasıydı. Bu kullanım süresinin devam eden diziler için 17 gün, yeni diziler içinse 24 gün olmasını öngören televizyon yöneticilerine karşılık yazarlar sürenin kısaltılmasını talep ediyorlardı. Televizyon izleyicilerinin çok kısa süre içinde internete kayacağını belirten senaryo yazarlarının ücretsiz kullanımı sınırlandırma talebi ise kabul görmedi.

Verilen tavizler neticesinde çıkan karar yazarları büyük oranda memnun etti (grev bırakma kararı yüzde 92 oyla kabul edildi). Pek çok yazar üç aylık iş bırakma eylemlerinin işe yaradığı görüşünde. Konuyla ilgili ilginç açıklamalardan biri Oscar ödüllü belgeselin yönetmeni Michael Moore'dan geldi. Hafta sonu anlaşmaya varıldığı haberinin ardından bir açıklama yapan Moore şunları söyledi: "Bu yazarlar açısından tarihsel bir andır, ancak işin acı tarafı bu zaferi kazananın otomobil işçileri ya da demir işçileri olması gerekirdi. Bunun yerine okul yıllarında günlüklerine yazdıkları için dayak yiyen insanlar zafer kazandı." Üç yıl süreyle geçerli olacak anlaşmanın Hollywood'daki güç dengesini senaryo yazarları lehine değiştirip değiştirmediğini zaman gösterecek.

Geçmişten bir grev

Hollywood'da özellikle güçlü olan yönetmen ve oyuncular da zaman zaman; taleplerini kabul ettirmek için eyleme geçiyor. Senaryo yazarları açısından örnek oluşturan eylemleden biri de 1960'daki oyuncular greviydi. Çalışma şartlarının düzeltilmesi ve ücretlerinin arttırılması için Oyuncular Sendikası'nın başlattığı bu grev sinema sanayinde ufak çaplı bir krize neden olmuştu. Varılan anlaşma sonucu oyuncular televizyondan yayınlanan filmlerden gelir elde etme hakkını kazandı. Ancak, bu anlaşma oyuncuları memnun etmedi. Zira kararın geriye dönük olarak işletilmesi talepleri red edilmiş ve yalnızca 1960'dan sonra yapılan filmlere ait gelir ödemesi yapılması kararlaştırılmıştı. İşin ilginci o tarihlerde sendikanın başında ABD başkanlığı döneminde emek haklarını budayacak Ronald Reagan yer alıyordu. Televizyon yayınlarından oyunculara komisyon ödenmesi konusu Hollywood'da uzunca bir süre tartışıldı. Başlangıçta ödeme bir ya da iki gösterimle sınırlıyken 1970'lerde sağlanan anlaşmayla oyuncu hayattayken her gösterimden pay ödenmesi kararlaştırıldı. Bu da büyük zaferlerin küçük kazanımlarla elde edildiğini gösteriyor.

Hollywood'un emek tarihi

Bütün bu gelişmelere bakıp, Hollywood'daki çalışma koşullarıyla ilgili bir yanılsamaya kapılmamak gerekir. Zira çalışma ilişkileri ve koşullan açısından Hollywood'un sicili pek de parlak değil. ABD'deki çalışma yasaları ellerini kollarını bağladığı için film ve televizyon yapımcıları uzunca bir süredir yurtdışına yöneliyor. Teknolojiyle birlikte gelişen esnek üretim olanakları, film yapımının birçok aşamasının işgücünün ucuz olduğu ülkelerde gerçekleştirilmesine neden oluyor. Öyle ki, ABD'de üretilen film ve televizyon yapımlarının sayısı giderek azalıyor. Örneğin 1998'de 399 film ve televizyon dizisinin çeşitli aşamaları yurtdışında tamamlanmış. Toby Miller ve arkadaşlarının ufuk açıcı çalışması Küresel Hollywood'a göre işgücü ve vergi avantajları nedeniyle tercih edilen mekânların başında Kanada geliyor. Bunun yanı sıra ABD'ye komşu diğer ülkeler de Hollywood'a hizmet vermeyi sürdürüyor. Meksika'da çekilen Titanic (1997) filminin öyküsü bu konuda oldukça çarpıcı bir örnek. Filmde adları jenerikte yer almayan çok sayıda kaçak set işçisi çalıştırıldığı bilinen bir gerçek. Ayrıca yapımcı Fox firması çekimlerin yapıldığı Popotla'da yaşayanları fazlasıyla huzursuz etmiş. Civarda yaşayan köylüleri film setinden uzak tutmak için yüksek bir duvar ören yapımcılar, kumsala ulaşım hakları engellenen köylülerin protestosuyla karşılaşmış. Fox'un bölgedeki tahribatı bununla da sınırlı kalmamış. Çekimler için suyun klorlanması nedeniyle bölgedeki balık oranı ciddi biçimde azalmış. Hollywood'un uluslararası emek sömürüsü bu örneklerle de sınırlı değil. Filmler için üretilen tanıtım malzemelerinden, canlandırma filmlerindeki yoğun emek gerektiren çizimlere pek çok iş işgücü görece ucuz olduğu başka ülkelerde yaptırılıyor.

Bu kara tarihçeye karşın senaryo yazarlarını kazanımlarından dolayı kutluyor ve Türkiye'deki meslektaşlarının da bir an önce benzer haklara kavuşmasını diliyoruz. En azından artık önlerinde dev bir sanayiyi sarsan bir avuç insanın başarı öyküsü var.

[Alıntı bilgisi: Ahmet Gürata, "Yazarların Grevi", Taraf gazetesi, 15 Şubat 2008, s. 14.]

ABD'deki senaryo yazarlarının grevi, yapımcılarla anlaşmaya varılması, ardından Yazarlar Sendikası'nda yapılan iki günlük oylamada olumlu karar çıkması neticesinde son buldu. 100 gün süren grev, sinema ve televizyon sanayini de derinden etkiledi.  
DVD RafıTümü »

» Elizabeth Altın Çağ
» Kirazın Tadı
» Yumurta
» Bir Rüya İçin Ağıt
» Otomatik Portakal
İz BırakanlarTümü »

» Biraz Sakar Biraz Çirkin Fazlasıyla Komik Bir Fenomen: Kemal Sunal / Ahmet Aksoy
» Gerilime Bir Adım Daha Yakın Çekim: Brıan De Palma / Abdullah Ömer Yavuz
» Direnişçi Bir Makinistin Portresi / Zafer Işık
» Gerilime Bir Adım Daha Yakın Çekim: Brian De Palma / Abdullah Ömer Yavuz
» Sinema Literatürüne Spaghetti Western'i Kazandıran Adam: Sergio Leone / Ahmet Aksoy
Sine-sohbetTümü »

» Sadık Battal: "Bazı Yönetmenleri Akıl Hastanesine Kapatmalı" / Röportaj: Nuriye Akman
» Meslek Olarak Sinema-Kurgu - Kemalettin Osmanlı ile Röportaj
» "Delisin Dediler, Asıl Film Çekmesem Delirirdim..."
» Özhan Eren: "Komplekslerimizden Sıyrılabildiğimizde İyi Filmler Yapabiliriz"
» Abdullah Sidran: "Hayata Umutla Bakmak Zorlaşıyor"

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!