Recep İvedik 2, 390 kopya ile birkaç haftadır sinemalarda. Filmi yaklaşık 4 milyona yakın kişi izlemiş bu süre içinde. İlk filminin ardından yapılan tartışmalar da yeniden gündemi işgal ediyor yeniden.
Temelde tartışılan konu ise şu: Eleştirmenler filmin sinema estetiğinin geri planda tutulduğunu, filmin akışının serim düğüm çözüm şeklinde değil de skeçlerin bir araya getirilmek suretiyle yani popülist bir yaklaşımla ortaya çıkarıldığından dem vuruyorlar.
Eleştirmenler bu tarz filmlerden oldum olası hoşlanmamıştır. Onlar sinemada estetik kaygıların ön planda olduğu, içinde belirli derinliği barındıran, alt metinleri sağlam olmakla birlikte çeşitli okumalara açık olan filmlerden hoşlanır. Ama eleştirmenleri bu seviyeye getiren durum onların sinema üzerinde düşünmesi, fikir üretmesi, dünya sinemasını yakından takip etmesi, kitaplar ve yorumlar vasıtasıyla bunu izleyicilerle paylaşmasıdır. Fakat Türkiye'de kaç sinema izleyicisi bu kaygıları taşıyarak sinemaya gitmektedir. Bu sayı çok azdır.
Ayrıca bir de seyircilerin bu tarz filmlere bakış açısıdır bellidir. Türk seyircisi, sinemaya eğlenmek, gülmek için gitmektedir. Recep İvedik, Cem Yılmaz filmleriyle sanat sinemasının ürünlerini ortaya koyan Nuri Bilge Ceylan, Semih Kaplanoğlu, Zeki Demirkubuz filmlerinin gişesini basitçe hesaplamak yeterlidir.
Sinemayı eğlence aracı olarak gören gençlerin, Recep İvedik filmlerine teveccüh göstermesinin nedeni, yaşarken yapmak istedikleri şeylerin toplumsal baskı yüzünden- buna mahalle baskısı da diyebiliriz- gerçekleştirememeleridir. Çünkü içinde bu anlamda bastırdıkları duyguları su yüzüne çıkaran ve doyasıya yaşayan bir karakter vardır karşılarında. Bu da onlara keyif vermektedir. Ama bu keyfin uzun vadede sıkıntı çıkaracağını düşünüyorum. Çünkü komedinin kalitesi düşüyor. İnsan Recep İvedik filmlerini seyredince, rahmetli Kemal Sunal'ı arıyor.
Recep İvedik 2, 390 kopya ile birkaç haftadır sinemalarda. Filmi yaklaşık 4 milyona yakın kişi izlemiş bu süre içinde.