« Anasayfa | Künye | Arşiv 16 Ekim 2024, Çarşamba
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
İki Nokta Üst Üste
Esma Ürkmez
Matbaadan Tanıtıma Koş!

Yeşilde Durmak
Hale Sert
Kanaviçe

Olay Yeri İnceleme
Zehir Hafiye Battal Küttab
Tezekten Terazi ya da Çok "hit" Alan Hep "tıklanan" Yazı Budur!

[ Kitap -> Kitap Medyası ]

Torpilli Kitap: Sokakta

Haydar Hepsev

21.05.2008 - 10:14

Milli Eğitim Bakanlığı, Ağustos 2004'te, Türk ve dünya edebiyatından seçilen 100 Temel Eser'in okunmasını okullara tavsiye etti. Bunların içinden bir kitap oldukça hayretle karşılandı; yazar ve kitabı pek tanınmıyordu çünkü. Bir kayırılma (torpil) ile mi yoksa bir hak teslimiyle mi karşı karşıyaydık? Bir kitap ve yazarı da polemik konusu olacak, nihayet edebi bir eser de popüler olacak diye umutlananların hevesi kursağında kaldı. Gazeteler ve bazı internet sitelerindeki birkaç yazının maalesef arkası gelmedi. Biz konuyu yeniden ele almak, aydınların ve geleceğin aydınları olan öğrencilerin dikkatini esere ve yazarına çekmek istiyoruz.

Yazarla başlayalım isterseniz: Bahaddin ÖZKİŞİ'nin dedesi bir Nakşi şeyhi, babası da bir müderristir; 1928 yılında İstanbul Fatih'te doğmuştur. Sultanahmet Sanat Enstitüsü'nü bitirir ve İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Teknoloji Kürsüsü'nde kaynak atölye şefliği yapar. İki yıl Almanya'da kalır; orada Elektrik Ark Kaynak Öğretmen Okulu'nu bitirdikten sonra kaynak öğretmenliği konusunda ihtisas yapar. Almanya'da kaldığı sırada Batı dünyasını da yakından tanıma fırsat bulur. Yurda döndükten sonra Devlet Havayollarında oto makinisti (1951-55); 1956'dan vefatına kadar da İTÜ'de kaynak öğretmeni olarak çalışır Yeşilköy hava alanında çalıştığı sıralarda, tanıştığı edebiyatçılar kendisiyle yakından ilgilenirler. Ahmet Hamdi Tanpınar, "Devam et evladım. Sen on tane Sait Faik edersin" der. Prof. Dr. Süheyl Ünver'den tezhip dersleri alır. Bir yandan da eski İstanbul evlerinin maketlerini üç boyutlu ve dört cepheli olarak yapmaya uğraşır. Çok cepheli bir sanatçıdır.

Hikâyeleri "Bir Çınar Vardı" ve "Göç Zamanı "adlı kitaplarda toplanmıştır; Köse Kadı, Uçdaki Adam (bu iki roman birbirinin devamıdır, Köse Kadı adıyla tek kitapta da yayınlanmıştır) ve Sokakta kitapları da romanlarıdır. 1975'te Peyami Safa Roman Yarışması'na katılan Özkişi, "Sokakta" ile başarı ödülü alır. Vefatından bir hafta sonra satışa arz edilen "Göç Zamanı" ile de Türkiye Milli Kültür Vakfı'nın başarı ödülüne layık görülür. Özkişi, 10 Kasım 1975'te vefat etmiştir.

Sokakta romanı, geleneksel değerlerin geçerli olduğu bir "sokakta" gerçekleşen bir cinayeti konu alıyor ama klasik bir polisiye roman değil. Cinayetler ve katilin yakalanması için verilen mücadeledeki merak unsuru, tabii ki romanı daha kolay okutuyor. Eserde, derin bir maneviyat havası var; Batıcı yaşantıyla geleneksel değerlerin, materyalizmle maneviyatçılığın karşıtlığı işleniyor. Kökü olmayan bir hayat tarzına karşı sokağın direnci, yoğun velâkin başarılı bir anlatımla dile getirilmiş. Bu anlamda, bu kitap, Peyami Safa'nın Fatih-Harbiye romanının sütkardeşi sayılabilir. (Bence bu iki roman, artık, art arda okunmalı.) Psikolojik çözümlemeler çok başarılı. Cinayetle suçlanan bir meczup ama derin bir adam, sokaktan yetişmiş bir komiser ve bir ruh doktoru eserin başlıca kişileri. Eserden aldığımız şu satırlardaki çarpıcı benzetme insanın zihnine ve ruhuna işliyor

"... Bahçemizde yaşlı bir kavak vardı. Onun dibine komşunun söküp attığı bir asmayı dikmiştim. Tuttu ve gelişti. Kavağın boyunca uzadı gitti. Mevsim geldikçe bakımsızlığına rağmen iri taneli güzel üzümler verdi. Sonra yaşlandı ve yozlaştı tabiî. Bir gün onu söküp atmak gerektiğini düşündüm. Hem verimsizleşmişti hem de bana kavağı rahatsız ediyormuş gibi geliyordu. Bu düşünceyle erişebildiğim en yüksek noktadan onu kesip attım. Bu olay ağaçlardan su çekilme mevsimiydi. Kavağın üzerinden o ağırlığı aldığım için memnundum. Olayı unuttum gitti. O yılın güzünde yaprakların döküm mevsiminde tesadüfen kavağın tepesine baktım ve gözlerim hayretle açıldı. Ağaç nefis görünüşlü salkımlarla donanmıştı. Belki erişilmenin zorluğu onları gözümde daha da imrenilir gösteriyordu. Bin bir zorlukla tepeye tırmandım ve altın renkli salkımlardan indirebileceğim kadar topladım. Gördüm ki kökünden kestiğim asma, kavağın çatallaştığı noktada kök salmış. O üzümleri yazık ki yiyemedik. Çünkü güzelliklerinin aksine acı bir tada sahiptiler. Bu olay beni çok düşündürdü. Kavağın köklerinin topladığı özsu üzüm için uygun değildi. Bu küçük hatırayı şunun için anlattım. Küçük bey, bir Fransız mürebbiye, kendini, milletini, inançlarını inkar etmiş bir ana baba elinde yetişti. Tek olarak fedakârdı, iyi niyetliydi. Ancak o kavak köklerinin topladığıyla üzüm yetiştirmeye kalktı. Elde ettiği meyve tabiî olarak acıydı. Bu tadda üzüm yetiştirdikçe sandı ki suç bizde ve bizim temsil ettiğimiz fikirdedir. ... Hiç aklına gelmedi ki suç izlediği yolda, kavak gövdesinde üzüm yetiştirmeye çalışmaktadır. O, sokağın kurtuluşunu Avrupa'da aramaktaydı. Oysa Avrupa'yı yapan özsu ne kadar yabancı bize. (s.66-67, Ötüken yay., İstanbul, 2004, 5. baskı)"

Köse Kadı ve devamı olan Uçdaki Adam ise Osmanlı'nın Macaristan'daki istihbarat faaliyetlerini ve akıncıların hayat ve maceralarını konu alıyor. Köse Kadı, çeşitli film şirketleri tarafından senaryo için istenmiş fakat eşi ve kızının, bu filmin Kuruluş filmi ayarında ve sekiz-on bölümlük bir dizi film olmasında ısrarları sebebiyle projeler gerçekleşmemiştir.

Özkişi, hayatında ve hatta günümüzde bile çok tanınmış bir yazar değil. Lakin kesinlikle iyi bir yazar ve en iyi eseri ise Sokakta; iyi ki 100 Temel Eser'e alınmış; şimdiye kadar tanınmamış olması edebiyat ve kültür hayatımız için önemli bir kayıp.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Kitabı okurken Orhan Pamuk'un Kara Kitap ve Benim Adım Kırmızı romanlarını ister istemez hatırlıyor ve acaba diyorsunuz, Orhan Pamuk da bu kitaplardan etkilenmiş midir? Ne dersiniz, okuyalım ve hep beraber karar verelim.

(Kaynak: www.yucedevlet.com)

Özkişi, hayatında ve hatta günümüzde bile çok tanınmış bir yazar değil. Lakin kesinlikle iyi bir yazar ve en iyi eseri ise Sokakta; iyi ki 100 Temel Eser'e alınmış; şimdiye kadar tanınmamış olması edebiyat ve kültür hayatımız için önemli bir kayıp.  
"Kitap"lı SohbetlerTümü »

» Bir Kütüphanenin Serencamı ve "Yazma"ların Açılan Bahtı...
» İsmail Kara: "Türkiye'de sosyal bilimciler ilkokul düzeyinde ilmihal bilgisine bile sahip değiller!" / Röportaj: Önder Deligöz
» İletişim Yayınları Editörü Ali Artun: "Sanat hayata tekrar kök salmalı" / Röp: Barış Yıldırım
» "Surre-i Humayun'la yaşanan güzelliği yeniden yaşamak mümkün" / Röportaj: Yüsra Mesude
» İsmail Bilgin: "Safiye Hüseyin'leri Yeterince Anlatamadık"
Dergi SergeniTümü »

» Dergi Yazarının Tadı Başka
» Anlayış Dergisi Artık Tüm İçeriğiyle İnternette
» Karagöz 7 Çıktı
» Dergâh Dergisi Yine Dopdolu
» Türk Edebiyatından "Kaşgarlı Mahmud" Özel Sayısı
Arşivlik HayatlarTümü »

» Asaf Hâlet Çelebi 100 Yaşında / Ömer Faruk Şerifoğlu
» Arşivcilerin Babası: Muallim Cevdet / Zeynep Berktaş

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Toplam 1 yorum yapılmış. Yorumların tamamını görüntülüyorsunuz.

Değeri anlaşılamamış bir eser; " Köse Kadı "

"Çok kıymetli, mutlaka okumanız gereken bir kitaptır "Köse Kadı" Yazarı Bahaddin ÖZKİŞİ'nin tanınmamış olması, kenarda köşede kalması, kitap severler için de büyük bir kayıp. Bunun sebebi belki de kitabın yayın hakkını elinde tutan Ötüken'in yeterli reklam yapmamasıdır. Sebep her ne olursa olsun, okumamanız kaybınız olacaktır. Tarihi olaylarda bu kadar güzel polisiye tarz işlendiğini gördüğünüzü zannetmiyorum.

Saygıyla
Şair-Yazar : Ahmet Ünal ÇAM

ahmetunalcam (06.11.2008 - 10:27)

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!