Yıl:1 Sayı:2  TEMMUZ 2000

Editörden
Künye
Yazılar - Şiirler
Kültür - Sanat
Mizah

Röportaj

Medya
Sağlık
Sizden Gelenler
Arşiv

Anasayfa

 

 
 
 

BİR ANANIN ÖĞÜTLERİ

Zekeriya Şener

- Canımın peki, gözümün kökü yavrularım.Çiğit gibi saçıldınız dünyaya...-

Gideceksin. Git oğul. Tekerinin önüne taş çıkarmasın Rabbim. 

Gittiğin yere hayır bereket götür. Hoş buralarda bereket kalmadı ya. Lafın gelişi... Beş baş adam, beş çift çıvgarla onbeş günde işlediğimiz toprağı baban bir solukta yalnız eker kaldırır oldu. Kal desem kalmanın kârı yok. Şimdi herkes aşını ekmeğini dışarıda arıyor. Eli iş tutan kim varsa şehere indi. Gidenler çuval çuval lira ile dönmediler. Lakin bir rızık yolu buldular kendilerine.

Gerçi sen tahsili ilmi marifette bulunacaksın. Deden İrıza gibi, emmin Hacı Ömer gibi. Duam o ki, alim olan Allah ilminle seni halktan ayırsın. Sözü dinlenir, buyruğu tutulur kılsın. Sen de gittiğin yerde dinine diyânetine uygun bir iş bulursan buralara daha dönme.

Oraları bilmem. Gidenlerin anlattığına bakarsan bir ulu dünya. Er belli değil, kız belli değil... Gün günden değişik... Ben bir Sorgun'u bilirim, ilçemizdir. Bir de şu gördüğün tepeleri: Kol kaya'yı, Kahbaşı'nı, Ötaçe'yi, Çirçir'i... okudukların yanında diyeceklerimin kadri kıymeti yoktur amma yine de kulağında bulunsun. Atamızdan duyduğumuz, anamızdan gördüğümüz budur.

Erkeksin. Kadir Mevlam öyle karar eylemiş. (fani dünyanın cevrine cefasına aman demeyip büyüttüm seni). Oğlan kısmı tuttuğu yolu, bastığı dalı iyi bilmeli. Hayra tebdil eder de dünyanı kurtarırsan muhitindekilere de faydan olur. Olmazsa da çoluğun çocuğun, karın kızın yok yüzü görmez. Onunçün gailesiz olma. Gördüğün işin ardınca bulun. Yaptın mı emsallerin arasında en güzelini yap. Boşuna çalış boş durma. Herkes didinip devşirirken haymana beygiri gibi dolaşana tutup da kişioğlu demezler. Diyenler de mayasınca laf etmiştir.

Doğru yoldan şaşma oğul. Her gün erden uyan. Kuşluk vakti hayatın bereketidir. O vakit uyuyanı Allah da sevmez, kulu da. Namazdan niyazdan geçtim, oturup iki âyet okusan zihnin açılır, çıkıp dolaşsan ciğerlerin...

Varıp adam içine karışacaksın. Yükseklere bakıp kendine hayıflanma. Niceleri vardır senden aşağı. Bir halınca Hasan Ağa ol. Ahır sekisine kurulup İstanbul türküsü çağırma. Elinde avucunda olanla yetinmeye bak. Ekmekle suyu bir edeceğin, dürümüne çökelik süreceğin vakitleri iyi bil. Dişimizden tırnağımızdan artırdığımız senin payındır oğul. Baban para para diye domuz kuyruğu kırpar. Zikke kesmiyoruz ki seni gümüş pullara boğalım. Hep böyle kalacak da değildir. Ne uzun kavağın uzayı uzayı göğe değdiği görülmüş, ne de körpe fidanın yerde sokulu kaldığı. Yine de şükür kapısını açık tutmalı.

İdareten ye, idareten iç. Dünya malı için canını üzme. Cümle lezzetin varacağı yer ayak yolu değil mi? Açlığını yoksulluğunu bahane edip kötünün kasibi olma. Ahretin yanmasın. Kötülük bir kumardır oğul bahasını canından ödediğin.

Beraber düşüp kalktığın insanlara dikkat et. İt südü sormuşlara bulaşma. Kötü kişide iyilik bulunmaz ki sana versin. Zaten iyinin müşterisi de değildir. Uzaklaş öylelerinden sen de. Olan güzelliği de alp götürmesinler. Allahın salih kullarına hısım ol. Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem)'in bir münasip kelâmı var dilimin ucunda amma hatırıma gelmez, söyleyeyim. Sen gene de kendinden iyilere arkadaşlık et. 

Kılığını kıyafetini ihmal etme. Müslüman temiz gerek. Babanın Çekerek'li Memmet'ten aldığı o esvapları el içine çıkarken giy. Evde de ayrıca giyeceğin bulunsun. Per perişan dolaşma. "Şu gidene bakın. Bunun hiç mi anası bacısı yok? Aynı sadakacılar gibi." diyenler seni adam yurduna koymayıp bir de ardınsıra gülerler. Fırsat verme böylelerine. İnsanı dışıyla beğenirlermiş de içiyle severlermiş oğul. Bu söze nisbet giyimini temiz kıl. Demiyorum ki eline geçeni üstüne başına sıva, görenler gözlerini üzerinden alamasınlar. Süsünü çemberini avratlar çevirir. Erkek ahvalını gözetsin, iyi...

Nefsin şeytanın tuzaklarından beri olur. Kadına kıza yakın olma. Kadın dediğin de zaten bir bürüklü şeytan. Rahmetli babam "kadının müslümanı olmaz lakin her müslümana bir tane lazım" derdi. Bana sorarsan oğul, dedenin dediği kitabın kavlincedir.

Gözünü gönlünü elin namusundan sakın. Sana kaş atıp işmar edeni görmeyiver. Bu yollar cahilin ayağını tez kaydırır... hele bir düşün. Oynaş tutan kızdan hayır gelir mi? Gelmez oğul gelmez. Yar diye yerine yurduna bekçi tutarsın, o başkasına tamah eder. Bırakıp bir yerlere gidecek olsan gözün arkada kalır. Kız derim odur ki Yusuf'u görünce yüreği şaşmasın.

Lakin aşk başka şey, malihülya başka... Tarifsiz derttir. Hikayesi bile duyanın yüreğini yakar. On üçümdeydim gelin olduğumda. Böyle musibetlerden bizi korudu Allah. Seni de korusun. Daha yaşın başın demlenmeden bunlara kafanı takma. Zamanla hepsi olur. Alnına kimi yazdıysa Mevlam, karşına çıkar bir gün.

Evladım olarak oturup şu iki çift lafımı dinledin. Tutarsan ne mut. Daha söylenecek söz çoktur. Lakin müslüman evladı olana bu kadarı yeter.

Şimdi git oğul. Var git. Başın pınar, ayağın göl olsun. Namerde muhtaç etmesin Gani Mevlam. Bana vermediği hayrı ihsanı sana versin. Git!..

 

 
Gideceksin. Git oğul. Tekerinin önüne taş çıkarmasın Rabbim. 
Gittiğin yere hayır bereket götür. Hoş buralarda bereket kalmadı ya. Lafın gelişi... Beş baş adam, beş çift çıvgarla onbeş günde işlediğimiz toprağı baban bir solukta yalnız eker kaldırır oldu. Kal desem kalmanın kârı yok. Şimdi herkes aşını ekmeğini dışarıda arıyor. Eli iş tutan kim varsa şehere indi. Gidenler çuval çuval lira ile dönmediler. Lakin bir rızık yolu buldular kendilerine...
  

Ana Sayfa  l  Editörden  Künye  l  Kültür - Sanat  l  Mizah  l  Röportaj  Medya  l  Sağlık  l  Sizden Gelenler  l  Arşiv  E-Mail