Yıl:1 Sayı:2  TEMMUZ 2000

Editörden
Künye
Yazılar - Şiirler
Kültür - Sanat
Mizah
Röportaj
Medya
Sağlık
Sizden Gelenler
Arşiv

Ana Sayfa

 

 

  

 

Şuayb Sarıyıldız, 1971 Kırşehir-Mucur doğumlu... İmam Hatip Lisesi mezunu... Bundan gurur duyuyor. Yıldız Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı'nı bitirdi. Selçuk Üniversitesi'nde İşletme okumaya çalışıyor. Başörtüsü takmıyor ama yine de sakalları, kılık-kıyafet genelgesine takıldığından sürekli uzaklaştırılıyor okuldan... Sakıncalı vatandaş yani... Evli, 1 oğlu var. Oğlu Muhammed Cevher, şehid Cahar Dudayev'in ismini taşıyor. Babası da, O'nun gibi olması için duâ ediyor. En azından sıradan bir Çeçen mücâhid gibi...

 
ŞUAYB SARIYLIDIZ'LA "RADYO" ÜZERİNE SÖYLEŞİ...

-Geçmişte bütün ev halkının kulak kesilip dinlediği, dinlenirken konuşmanın bile ayıp sayıldığı "radyo", acaba bugün de aynı ilgiyi görüyor mu?

"Radyo"nun dününün daha parlak olduğunu herkes biliyor. Bugünkü durumu geçmişe oranla %90 kayıplı bir durum... Bunun sebepleri de pek çok açıdan ele alınabilir. İnsanların hayata bakışları değişti meselâ... Beklentileri, korkuları... Herşeylerinde bir değişiklik var. Bütün bunlar da, insanoğlunun tatminsizliğiyle ilgili... Eskinin kanaatkâr insanının yerini şimdilerde doyumsuz insanlar alıyor. Eskiden sadece sesle etkileyebiliyordunuz insanları... Şimdiyse görüntünüz, imajınız, mimikleriniz ve bunlarla birlikte efektleriniz gerekiyor.

Tabii bunlar da şimdilik... Yani bu ürpertici görüntünün daha vahimlerini de göreceğiz. Sanal etkileşimli (yani kendinizi oyun arenasındaymış gibi hissetmenize yol açan) oyunlar oynanmaya başlandı. Bütün bunlar aslında herşeyi sanal kılmak ya da zannettirmek için yapılıyor. Yani hiçbirşeyin hiçbir anlamı olmadığını, herşeyin bir görüntüden ibaret olduğunu bilinçaltılarına empoze ediyorlar. Koca bir Körfez Savaşı'nı evimizde ekran üzerinde seyrederken ne kadar gerçeklik duygusu yaşadık acaba?.. Herşeyin anlamını yok ediyoruz. Bütün herşeyin içini boşaltıyoruz.

Çok kötü bir tablo çizdim, farkındayım. Ama şunu söylemek içindi tüm bunlar... Radyo insanın gerçeklikten uzaklaşmasına en az etki eden bir araç... Bu etki sıfıra indirgenemese de, en az etkili olduğu bir gerçek... Evet, radyo oldukça masum...


-Günümüzde radyolar gerektiği kadar "nitelik" kaygısı taşıyorlar mı? Sizce nitelikli radyo nasıl olmalı?

Hayır, nitelik kaygısı taşınmıyor. Ticari kaygılar egemen genelde... Bu da "Reklam alayım da, nasıl olursa olsun" diye düşündürtüyor. 15 dakikaya bir 10 dakika reklam dinlememizin sebebi bu... 

Ya da hizmet düşüncesiyle yapılıyor radyoculuk... Aslında "nitelik" olgusunun en fazla aranması gereken yerler de tam burası... Ancak tam tersi yapılıyor. Parti propagandaları yapılıyor. Farklı görüşlere kapılar kapatılıyor. İşin en kötüsü de birikimsiz, çapsız ve hacimsiz kişilere "sohbet" adı altında programlar yaptırılarak tebliğ sorumluluğunun yerine getirildiğine inanılıyor. 

Radyoculuğun abc'sini bilmeyen kişilerin yönetimiyle yap-boz tahtasına dönen radyolar... Yıllardır uyguladığı istikrarlı yayın politikasını bir kalemde silip atan ve çalışanlarının hepsinin işine son veren radyolar... İslam toplumunda avam bile sayılamayacak cahâlette bir topluluğa hitab edip de köşeyi dönen radyolar... Bunların yaptıklarının doğru olmadığını düşünüyorum. Ve size ilginç gelecek, ben, Türkiye'de bir grubun yayın organı radyolardan daha çok herhangi bir şahsın çalışmasını hizmet bağlamında daha anlamlı buluyorum. Cemaat taassubundan, anlamsız politikalardan arındırılmış, nitelikli bir radyoculuk için, bunun ilk şart olduğuna inanıyorum. Sonrası kolay... Müziğin en iyisi, haberin en doğrusu, programın en kalitelisi böyle radyolarda yapılıyor.


-Radyo insanlar için bir haber alma aracı mı, yoksa günlük işlerinin arasında kulak verdikleri bir eğlence ve müzik kutusu mu olmalı?

Önemli bir soru bu... Tercihimi haberden yana kullanacağım. Çünkü radyo bir iletişim aracı... Ancak, müzik olgusunun günümüz insanı için ne anlam ifade ettiğini de biliyorum. Böyle bir ortamda "sahih müzik" sunmazsanız, nasılsa olumsuzuyla bu ihtiyacı giderecek. Onun için, "iyi müzik şart" diyorum. Ama her tarzın iyileri...

Şunu da belirtmeliyim: Bir radyo kaliteli bir müzik kutusu da olabilir. Yani arabada dinleyebileceğiniz, iş yaparken ya da ders çalışırken kulak verebileceğiniz şekilde yani... Bunun bir zararı olmadığına inanıyorum. Hatta motivasyon sağlama açısından, yanıbaşınızda bir arkadaşınız varmış hissi uyandırmasından, çok faydalı olduğunu söyleyebilirim. İşte bu yüzden "kaliteli müzik" diyorum.


-Biraz da sizin radyoculuk deneyiminize değinelim. Nasıl başladınız bu işe? Bugüne nasıl geldiniz?

Her radyocu arkadaş gibi, biryerlerden tutarak başladım. Türkiye'de ilk "bilgisayar magazin programı"nı hazırladığıma inanıyorum ki, daha TV'lerde bile yoktu o zamanlar...

Radyoculuğu, tüm olumsuz imajına rağmen bir meslek olarak seçtiğimden, daha sonraları hemen hemen her birimde aktif olarak görev aldım. Bugün kendimi bir "radyo emekçisi" olarak gördüğümü söyleyebilirim.


-Kısa bir süre önce sizin yönetiminizde yayına başlayan "Mavi Radyo"yu kurma fikri kafanızda nasıl oluştu? Neden böyle bir radyoyu kurma ihtiyacı hissettiniz? Neleri hedeflediniz? Nasıl bir yayın politikası izleyeceksiniz? Diğer radyolardan farklı yönleri olacak mı Mavi Radyo'nun?

Mavi Radyo fikri, az önce saydığım olumsuzlukları yaşamamdan sonra gelişti. Pekçok radyoda çalıştım. İşten atıldım, işten ayrıldım. Ahmak yöneticilerle ve işbilmez insanlarla mesai yapmak kadar zor bir şeyim olmadığını farkettim. Başkalarına akıl vere vere, zaten bir dirhem olan aklımı kaybedecek hale gelmeden, bu işi kendim yapmam gerektiğine inandım. Allah yardım etti tabii... Konya'daki holdinglerin kapısını az çalmadım, finans sorunları için... Basiretsiz kafalar burada da karşıma çıkınca, bu işe tek başıma girmeyi kafaya koydum ve girdim. Güzel şeyler olacağından eminim. Ama Mavi Radyo projesi henüz tam anlamıyla gerçekleşmedi. Test yayınındayız şu anda... Resmî bazı sorunları henüz aşamadık. Okuyucularımızın dualarını beklediğimi ifade etmeliyim. 

Yayın politikamız "haber" ve "Türk Halk Müziği" ağırlıklı müzik olacak. Haber harici prodüksiyonlarımız, kısa ve gün içerisinde tekrarlanabilir tarzda hazırlanacak.


-Neden Türk Halk Müziği?

THM, çünkü "New Age"i saymazsam, en anlamlı müzik dalı... Müziğin haslarından... Ama sadece THM yayınlamayacağız. Tasavvuf musikisi, New Age, Film müzikleri, TSM, Anadolu Rock tarzı çalışmalar da Mavi Radyo'da yayınlanacak. 

 

Ana Sayfa  l  Editörden  Künye  l  Yazılar - Şiirler  l  Kültür - Sanat  l  Mizah  Medya  l  Sağlık  l  Sizden Gelenler  l  Arşiv  E-Mail