Yıl:1 Sayı:1  NİSAN 2000

Editörden
Künye
Yazılar - Şiirler
Kültür - Sanat
Mizah
Röportaj
Sağlık
Sizden Gelenler

Ana Sayfa

 
 


DENİZ FENERİ ALBÜM OLDU

Kanal 7'deki Deniz Feneri programıyla tanıdığımız Uğur Arslan, bu sefer de Deniz Feneri adını taşıyan bir albümle karşımıza çıkıyor. Marmara Müzik tarafından yayınlanan ve Uğur Arslan'ın programı esnasında karşılaştığı olayları da şiirleştirdiği albümde bir tanesi enstrümantal olmak üzere toplam 10 eser bulunuyor.

Kasetteki şiirlerin hepsi Uğur Arslan'a ait... Müzikleri ise Umut Mürare, Osman Dursun, Riyat Tezcan ve M. Cihat Kılıç yapmış. Ayrıca müziklerin hazırlanmasında Göksel Baktagir, İlyas Tetik ve Eyüp Hamiş gibi ustalar da emek sarfetmişler. Yani en az şiirler kadar müziklere de önem verilmiş...

"Gözlerin" şiirinde Ali Oktay, "Sen ve Ben" şiirinde Umut Mürare ve "Er Mektubu" şiirinde de Eşref Ziya solistlik yapıyor.

Uğur Arslan'ın hem programında fon müziği olarak kullanmak ve hem de Deniz Feneri gönüllülerine bir armağan olmak üzere çıkarttığı Deniz Feneri albümünü beğeniyle dinleyeceğinizi zannediyoruz.


Albümdeki eserler:

A
1)
Deniz Feneri
2) Bazılarına
3) Gözlerin
4) Küçük Bahadır
5) Sen ve Ben

B
1)
Er Mektubu
2) Anne Olmak
3) Urfalı
4) Sulaniyegâh Sirto
5) Umudun Sesi (Enstrümantal)



DENİZ FENERİ 

(Şiir: Uğur Arslan)

Sen Deniz Feneri
Hüzünlü bir kış günü başladı yolculuğun
Çocukluğun yıkık kentlerde
Ve kesme kaya caddeli ahşap evlerde geçti.
Okuma yazmayı öğrendiğin
Gazetelerdeki terör sayfaları
Ve Haliç tersanelerinde korsanlar
Evden çıkarken vedalaşırdı babalarla evlatlar...

Her sokağın başında anaların isyanı dururdu
Ve günler kısa ama geceler uzun olurdu.
Bir kurşun bir liraya
Ve bir hayat bir kurşuna mal olur,
Senin doğduğun yerlerde
İnsanlar can evinden vurulurdu.

Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dimdik delikanlısı
Yavuz zırhlısında deniz piyade eri
Yetmişikiye dört çakı gibi asker
Arkadaşının kaza kurşunu izini sırtında taşıyan
Ve giderken bıraktığı sevdiğini döndüğünde bulamayan...

Yıkar mı bizi bu sevda!
Bir aşk delikanlıyı bozar mı be adam?

Hadi kalk! 
Eski günlerde olduğu gibi
Karanlığa yine ışık yak!

Arka bahçedeki mahalle kavgalarında 
Kaşına sapan taşı geldiği günden beri
Hani kanına kanımı sürdüğüm o günden beri
Can dostum ve kan dostum
İster kalbine gömdüğün sevdamın aşkına
İster Allah'ın aşkına

Kalk bir ışık yak ve bir kor düşür yüreğimize
Savaşmak ne güzel bir şey uğruna
Ve yeniden âşık olmak...

Ve Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dürüst delikanlısı
Kalbine gömdüğün aşkın
Gönlündeki sevdan ve aydınlık gözlerinle
Senin işin karanlığa korkuturcasına bakmaktı
Ve sana en yakışmayan şey ağlamaktı.

Deniz Feneri
Unutmadık o günleri
Sevdamız yüreğimizde gizli kalır
Ve mahallenin kızına âşık olmak
Ayıp sayılırdı
Bir kıza âşık olmak bir de parkayı çıkarmak haramdı
Ve dünya dedikleri şey yalandı...

Paranın geçmediği günler vardı gençliğimizde
Ve namerdin yıkamadığı mertliğimiz
Silah çekmek ve tesbih sallamak değildi delikanlılık

Tesbihi çekmek, silahı saklamaktı
Yazık...
Gün geldi delikanlılık kabadayılığa yenildi
Sonra üç kuruşa satılan sevdalar ve ucuz aşklar
Artık senin işin değildi...

Sen Deniz Feneri
Sarayburnu'nun dik ve yitik delikanlısı
Ne geçmişten yükselen ağıtlar anlıyor seni
Ne de geleceğe satılan aşklar

Sen doğarken bir ölüm şaşkınlığıyla
Gökyüzüne uzanmış düşmanlık türküleri
Suçüstü yakalanırken en güzel umutların
Gözlerini bir ihanet anında açmışlığın
Ve yakmışlığın gecenin karanlığına en derin aydınlığını

Hey Deniz Feneri!
Parayla satın alınamayacak aşkların sevdalısı
Çektiğin çileleri özenle saklıyorsun seyir defterinde
Sarayburnu'nun dimdik ve yakışıklı delikanlısı...

Gidiyorsun belki Deniz Feneri
Sana "kal" diyemem giderken
Sevmek kadar ölmek de kader
Ama giderken bile ışığın yol göstersin kayıp gemilere
Gözlerin gökyüzünü aydınlığa bürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün 
Nâmın yürüsün
Ve sen ölsen bile bir gün 
Nâmın yürüsün...

 

 

 

Anasayfa  l  Editörden  Künye  l  Yazılar - Şiirler  l  Mizah  l  Röportaj  l  Sağlık  l  Sizden Gelenler  E-Mail