Yıl:1 Sayı:1  NİSAN 2000

Editörden
Künye
Yazılar - Şiirler
Kültür - Sanat
Mizah

Röportaj

Sağlık
Sizden Gelenler

Anasayfa

 

 
 
 

BÜLBÜLÜN FERYÂDI

İlyas Altuner

İşkenceler altında inliyor yanık gönlüm,
Feryâtlarım çıkıyor yükselerek semâya...
Şakıyorum, gönülden ayrı düşmüş "bülbül"üm,
Göz yaşlarım süzülüp akıyor Mâverâ’ya…

İniltilerim sessiz, haykırışlarım boğuk,
Hislerim yağmur seli, gönül sularım soğuk…
Derdime sırdaş olup ağlayan bülbül yok mu?
Sükûnlu gecelerde, garip hayâllerdeyim,
Beni bir an dinleyen keder dolu gül yok mu?

Zalimâne gölgeler bir zindân gibi çöktü,
Üstüme geldi dertler, sevinç dalımı büktü,
Kesti hayâta akan hakîkat damarımı,
Gül kokan al kanımı pul pul yerlere döktü.

Ağla durmadan ağla, ey içimdeki bülbül!
Artık şarkılarını kederler dinleyecek.
Süzül hep gözyaşlarım, yanaklarımdan süzül!
Bülbül sesiyle ancak sen varsın inleyecek.

Şakı bülbülüm, şakı! Söyle dertli gönlüme,
Dostun kalmadı şimdi; ben vârım, sen üzülme!

Tutunmak istiyorum, tutunacak dal yok mu?
Gönlümde garip hüzün, aşk evimde hicrân var.
Şu göz yaşlarıma denk, coşkun akan sel yok mu?

Yapraklarım düşüyor, hazân mevsimindeyim,
Dört tarafı zincirli, çıkılmaz bir indeyim,
Gönül bahçemde bülbül kuru dalda ötüyor,
Onulması güç dertler, yaralar içindeyim.

Nasıl bir işkence bu yâ Rab, bu nasıl zulüm!
Duyurmaz mı şu taşlar haykıran feryâdımı?
Gönül infâz edildi "Ya işkence, ya ölüm!"
Aksettirmez mi dağlar çağıran imdâdımı?
Bu gece bitecek mi, olacak mı ki sabâh?
Acıyla dolan gönlüm görecek mi hiç, refâh?

Ey dertli öten bülbül! Derde ortak kul yok mu?
Feryâtların geliyor keder dolu gönlüme,
Nerde eski ötüşün, o şakıyan dil yok mu?

Sükûnet harâm oldu, feryatlarım göklerde,
Çıkarak Arş’a kadar, aks ediyor her yerde,
Acı dolu geceler bürüdü her yanımı,
Istırâba tutuldum kapkaranlık seherde…

Doğsun artık gönlüme huzûrun mor güneşi,
Gecenin kara derdi çekilmez bir dağ oldu,
Gönlümdeki bülbülün ötsün ikiz kardeşi,

Gözyaşlarım sel gibi, gönül havuzum doldu,
Haykırıyor bülbülüm, tutuyor dert yasını,
Ağlayarak söylüyor acıklı şarkısını …

Dertlerimi tartacak hüzün dolu kul yok mu?
Yakıyor hicrân nârı, rûhumu bunaltıyor,
Ateşimi söndüren şiddetli bir yel yok mu?

Hazîn yılların biter belki bir gün hicrânı,
Gelir belki zalimin düşkün olduğu ânı,
Vurulur işte bu ân zulmün başına balyoz,
Gelir o zamân refâh, huzûr kaplar cihânı...

   

 
 
  

Ana Sayfa  l  Editörden  Künye  l  Kültür - Sanat  l  Mizah  l  Röportaj  Sağlık  l  Sizden Gelenler  E-Mail