Yıl:1 Sayı:3  EYLÜL 2000

Editörden
Künye
Yazılar - Şiirler
Kültür - Sanat
Mizah
Röportaj
Medya
Sağlık
Adres Çubuğu
Sizden Gelenler
Arşiv

Anasayfa

 

  

 
 
TÜRK SİNEMASI'NDAN BİLDİK SÖZLER

-Annen sen doğarken öldü yavrum. 

-N'olur gerçeği soyleyin doktor yaşayacak mıyım?

-O kızla evlenirsen, seni mirasımdan mahrum, evlatlıktan men ederim. 

-Nayır Necla, n'olamaz. 

-Hayır siz kovmuyorsunuz, ben vazifemden istifa ediyorum. 

-Tanrım, bu resim... Bu resim...

-Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir fabrikatörun kızısın. 

-Biz ayrı dünyaların insanıyız.

-Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da... 

-Anneciğim, ben bu amcayı çok sevdim. Ona baba diyebilir miyim?

-Ben kör bir gencim, hayatımı keman çalarak kazanırım. Rica ederim duygularımla oynamayın. 

-Neden ağlıyorsun anneciğim? 
-Hayır yavrum ağlamıyorum. Gözüme toz kaçtı. 

-Benim de senin yaşlarında bir oğlum vardı evladım. 

-Seni sevmiyorum, seninle oyun oynadım, bunu anlamadın mı hala? (Aktör veya aktrist amansız bir hastalığa genellikle ince hastalığa tutulduğu zaman sevgilisine söylediği ilk cümle.)

-Bana annemi tekrar anlatır mısın babacığım? 
-Senin annen bir melekti yavrum. 

-Sen arkadaşımın aşkısın. 

-Sizi ebediyete kadar bekleyeceğim.

-Lütfen haddinizi biliniz.

-Tanrım ne kadar bedbahtım.

-Demek aşkımız bir yalandı.

-Babanın kanını yerde koma oğul.

-Demek ikimiz de aynı kadını sevdik.

-İşte bana yazmış olduğun aşk dolu mektuplar. Meğer hepsi yalanmış. Al bunları. 

-Hayır Tamer... Olaylar sandığın gibi değil. 

-Fakirsin sen... Fakir... Fakir...

-Ağlamak istiyorum. Bırakın beni... 

-Aman tanrım, göremiyorum... Göremiyorum.. Kör oldum. 

-Görüyorum... Görüyorum..

-Evlenince pembe panjurlu bir evimiz olacak.

-Aman Allah'ım, ne kadar mesudum. 

-Hayır... Durun!.. Kemal suçsuzdur... Aradığınız suçlu benim.

-Bizim bu dünyada yaşamaya hakkımız yok mu be hakim bey abicim. Ha?

-Bu ses... Bu ses... Olamaz, git.. Git burdan! 

-Vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla. 

-Beni paranla satın alabileceğini mi sandın? 

-Bu resimdeki amca kim anne?

-Sen kaç yiğidim, ben onları oyalarım. 

-Hayır... Hayır... Tertemiz hislerimle oynadın benim. 

-Biliyordum... Ölmediğini biliyordum Rıfat.

-Yaa Justinyanus, işte buna Osmanlı tokadı derler. 

-Yavrum İstanbul sana neler etmiş?

-Saadet dolu yuvamıza kara bir gölge düşürdün.

-Bizim gibi insanlar şerefleri için yaşarlar, namusları için ölürler. Ama sen bunu anlayamazsın.

-Ben artık yarım bir insanım. 

-Çocuğumun ameliyat parası için yaptım herşeyi.

-Yettim yiğidim!.. 

-Olmadı Neriman, yapamadım... Seni unutamadım. 

-Ben sırtımda taş taşır, yine seni okuturum yavrum. 

-Söyleyemedim anne, babamın simitçi olduğunu yine söyleyemedim! 

-Son nefesimde herşeyi itiraf etmek istiyorum. Katil benim. 

-Parayla saadet olmaz evladım, bunu sakın unutma!

-Tanrım neden, neden ben!

-N'allahım... Sen... Sen... Bu ses n'olamaz...

-Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanrı'dan ümit kesilmez.

-Bana yıllar önce çılgıncasına sevdiğim bir kadını hatırlattınız... 

-Üstlendiğin vazife çok mühim Kemal, bu görevi layıkıyla yapacağından eminim.

 

Anasayfa  l  Editörden Künye  l  Yazılar - Şiirler  Kültür - Sanat  l  Röportaj  l  Medya  Sağlık  Adres Çubuğu  l  Sizden Gelenler  l  Arşiv  E-Mail