« Anasayfa | Künye | Arşiv 19 Nisan 2024, Cuma
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
Yakın Plan
Ahmet Aksoy
Amerikan Kâbusu

İzlence
Mehmet Harmancı
"36": Kifayetsiz Muhterisin Resmidir

[ Sinema -> Sine-sohbet ]

"Polis, yeni ve yenilikçi bir film!"

24.02.2007 - 22:49

Söyleşi: Nadir Öperli

"Polis" filmini tek bir cümleyle anlatsanız, bu ne olurdu?

İnsan acizdir; sadece ve alt tarafı insandır. Ve davranışlarını sergilerken buna dikkat ederse kendisi için daha iyi olur. Bence "Polis" bunu anlatıyor.

Sizce izleyici "Polis" filmini neden izlemeli?

İnsan sinemaya niçin gider? Heyecanlanmak için, eğlenmek için ve bunlar olurken mümkünse daha önce başka bir yerde düşünme fırsatı bulamadığı şeyleri düşünüp bir parça kafayı çalıştırabilmek için. "Polis" filmi, bence seyirciye bunların hepsini yaşatacak. Bu yüzden izlenmeli.

"Polis", bugüne kadar Haluk Bilginer'in canlandırdığı Musa Rami karakteriyle gündeme geldi. Bu karakteri bu kadar özel ve önemli kılan nedir?

Musa Rami insana çok benziyor. Herkes gibi çelişkileri var. Bazı konularda çok iyi bir insan, gerçek bir kahraman ama an geliyor ki aczin pençesinde kıvranmaya başlayıp hata üzerine hata yapıyor. Ama yine her insan gibi son ana kadar umudunu yitirmemeye çalışıyor; yaşına başına aldırmadan genç bir kıza aşık oluyor ve gerekirse takır takır adam vuruyor. Birçok yüzü olan ve son ana kadar belirli bir tutarlılığı sürdürmeye çalışan, içi sevgi ve öfke dolu bir insan Musa Rami. Diyorum ya, hepimiz gibi... Yani onu bu kadar 'özel' kılan bizler kadar 'sıradan' olabilmesi... Bu, sinemada çok rastladığımız bir şey değildir. Öyle midir?..

Filmle ilgili kimi söyleşi ve tanıtım yazılarında Musa Rami'nin hem dindar hem günahkâr bir karakter olduğu söyleniyor. Karakterin bu yönünü biraz açar mısınız?

Bu sorunun yanıtı aslında yukarıdaki sorunun yanıtında gizli. Dindar insanlar da elbette günah işlerler. Bir açıdan bakıldığında herkes günahkârdır ve yine bir açıdan bakıldığında inansın ya da inanmasın herkesin Allah ile bir bağlantısı vardır. Musa Rami de, yukarıda söylemiştik hani, herkes gibi... Hem günahkâr hem masum. Hem inanıyor ama bir yandan da inancının zayıf noktaları ona galebe çalıyor. İnancının kaliteleriyle ilgili sorunları var Musa Rami'nin ve bu durum onu zorda bırakıyor. Diyorum ya işte, hepimiz gibi...

Filminizin doğru anlaşılıp anlaşılmayacağına dair herhangi bir endişeniz var mı?

"Polis", yeni ve yenilikçi bir film. Bu açıdan, ilk anda belirli bir tazyikle karşılaşacağını, açıkçası düşünmüyor değilim. Fakat filmin meselesini anlatma biçimindeki 'tatlılık', inanıyorum ki seyircide uyanan şaşkınlık duygusuna galip gelecek ve film seyirciyi bütün şaşırtıcılığıyla birlikte kuşatıp ona bir filmden beklediklerini ciddi oranda verecektir.

Film sizin düşündüğünüzden bambaşka bir şekilde algılanırsa, nasıl bir tepkiniz olur? Bu durum, bundan sonra yapacağınız işleri etkiler mi? Mesela, Eflatun Film'in noir türüne odaklanan yaklaşımı değişir mi?

Elbette değişmez. Bu tutmadı/tutulmadı, hadi bir komedi deneyelim ondan da parayı kazanalım türü ahlâk dışı bir davranış içine nasıl olur da gireriz? efLÂtunfilm'in önümüzdeki on yıl içinde çekeceği filmlerin neler olduğu aşağı yukarı belli ve inşaallah film çekmeye devam edebildikçe bu projeleri çekeceğiz. Kaldı ki yaptığımız film ve yapmayı düşündüğümüz diğer filmler şu an için evet 'yeni', fakat zaman içinde onlara alışılacak ve alışıldıkça da beklenir hale gelecekler. Orta vadede seyirci ile ilişkimiz daha sağlam bir sevgi ilişkisine dönüşecek gibi geliyor bana...

"Polis" polemiğe açık bir film mi? Vizyona girdikten sonra hakkında farklı görüşler, tartışmalar çıkabileceğini düşünüyor musunuz? Sizce film en çok hangi yönüyle tartışılacak?

Her şeyden önce daha önce denenmemiş bir tarzı olduğu için bir yadırganma durumu olabilecektir. Fakat filmin sahiciliği ve samimiyeti, bu yadırgamayı bize çabuk atlattıracak. Filmin en çok hangi yönüyle tartışılacağını bilemiyorum ama filmin içinde çeşitli farklı bakış açıları için farklı tartışma malzemeler gırla... İsteyen istediği gibi kullanacak bunları... Yalnız dikkat! Film, kendisine kötü niyetle yaklaşanların röntgenini çekecek kadar kuvvetli bir ışığa sahip...

Bu filmi çekerken sizi en çok ne zorladı?

Samimi bir şekilde söylemek gerekirse, zaman zaman yaşanan ve setin el birliğiyle çarçabuk aşabildiği kimi prodüksiyon yoksunlukları dışında hiçbir şey zorlamadı çok şükür...

Filmle ilgili tek bir şeyi değiştirmek elinizde olsa bu ne olurdu?

Ben memnunum filmimden.

"Polis" filminin bu hale gelmesinde en çok etkisi olan, sizin için vazgeçilmez olan şey nedir?

Haluk Bilginer, A. Taner Elhan ve Funda Alp. Onlardan birisi bile olmasaydı, bu film olmazdı.

"Polis"'in estetiğini ve anlatım biçimini oluştururken nasıl bir yaklaşım belirlediniz?

Bence Türk sinemasının temel problemi özgünlük problemidir. Ben hem senaryoda hem de filmi çekerken bunun üzerinde durdum. Ancak özgünlükle, Beckettyen anlamda 'saçma' arasında ince bir çizgi vardır; ve ben zaman zaman bu çizgiyi bilinçli bir şekilde ihlal ederek belirli bir 'atmosfer' kurmaya çalıştım. Ve sanıyorum filmin gerçekten kendisine has, sadece "Polis" filmindeki gibi bir atmosferi oldu. Onun dışında ilk film numaraları yapmaktan kaçındım ve sahnelere 'sakin' bir tavırla yaklaşmaya çalıştım. Umarım başarılı olmuşumdur.

Bu söyleşiye "Polis"'i özetleyen bir başlık koymanızı istesek bu ne olurdu?

"Şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin!
Bozuk paraların insanı, sivilcelerin..."

(sinema.com)

"Polis"le ilk filmine imza atan Onur Ünlü, hemen her karesinde yeni bir şey deneme cesareti gösterdiği filmle ilgili sorularımıza filmi kadar ilginç yanıtlar verdi.
  
EkstraTümü »

» Küçük Arap'ın Fendi Önyargıları Yendi / Hale Sert
» Edebî Eserlerin "Filim Diline" Tercümesi / Erol Güney
» Sinema Sanatıyla İlgili Kitaplar
» Çürüyen Sinema / Susan Sontag (Çeviren: Ahmet Yurtkul)
VizyondakilerTümü »

» Zoraki Kral
» 127 Saat
» Kaçış Planı
» Ya Sonra
» İz Peşinde
Sine-sohbetTümü »

» Sadık Battal: "Bazı Yönetmenleri Akıl Hastanesine Kapatmalı" / Röportaj: Nuriye Akman
» Meslek Olarak Sinema-Kurgu - Kemalettin Osmanlı ile Röportaj
» "Delisin Dediler, Asıl Film Çekmesem Delirirdim..."
» Özhan Eren: "Komplekslerimizden Sıyrılabildiğimizde İyi Filmler Yapabiliriz"
» Abdullah Sidran: "Hayata Umutla Bakmak Zorlaşıyor"

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!