« Anasayfa | Künye | Arşiv 20 Nisan 2024, Cumartesi
Gündem: Kültür-
Sanat
Gündem: Hayat
40i Gündem Nöbetçi Köşe
40PENCERE
Kulak Arkası
Nurullah Turan
Birkaç "Bir"

Bolâhenk
Ahmet Çalışır
Mevlevî Âyini: Türk mûsikîsinde bir form

[ Müzik -> Albüm Analizi ]

Mızrabın Nefesi

26.02.2007 - 22:39

A.Şenol Filiz ve Birol Yayla'nın son projeleri ile aynı adı taşıyan Mızrabın Nefesi (Neyler ve Tanburlar) albümü müzikseverlerle buluştu. Mızrabın Nefesi, Türk musikisinin bugüne aktarımında geleneksel anlayışın yanı sıra yeni yorumların ve oluşumların da yer aldığı bir çalışma.

Türk müziği tutkunları, kapağında A. Şenol Filiz ve Birol Yayla ismini taşıyan albümleri sonbaharda karşılamaya alışmıştı. Bu kez kışı yeterince idrak edemeden yaşadığımız bahar günlerinde kapımızı çaldılar. A. Şenol Filiz ve Birol Yayla son projeleri 'Mızrabın Nefesi' ile aynı adı taşıyan albümleriyle çıkageldi. Kalan Müzik etiketiyle yayınlanan "Mızrabın Nefesi" (Neyler ve Tanburlar) albümünde, Salih Bilgin'in ney taksimi ile başlayan Pençgâh ayin, sahibi meçhul Rast Murassa, Hicaz Rumeli Türküsü 'Gidem Dedim' kulaklarımızın, şehir gürültüsüyle karışmış pasını siliyor.

Aziz Şenol Filiz ve Birol Yayla, "Mızrabın Nefesi"nin temelini dört yıl önce atmış. Birol Yayla projeyi; geleneğe bağlı kalarak yeni bir söylem araştırması olarak tanımlarken Şenol Filiz, geleneksel birikimi örselemeden, bu birikimin bugüne nasıl aktarılabileceğinin arayışı olarak niteliyor. Yani Kantemir'den Tanbûrî İshak'a, Kazasker Mustafa İzzet Efendi'den Niyazi Sayın ve Necdet Yaşar'a ulaşan bir geleneğin devamı bir bakıma. Projede dört ney ve üç tambur, vurmalı çalgılar ve ses eşliğinde 16. yüzyıldan günümüze uzanan bir repertuarla geçmişten geleceğe doğru bir yolculuğa çıkıyor. Klasik icra geleneğini temel alan topluluk, kişisel üslûp ve tınılarla zenginleşmiş bir birlikteliği müzikseverlerle buluşturuyor.

Neyle tambur, daha önce hem bir arada hem de çeşitli saz gruplarıyla bir araya geldi. Fakat bu şekilde çoklu bir grup halinde üç tambur, dört ney ve belirli sayıda perküsyonun bir araya gelip, bu yapıya uygun bir icra anlayışı üzerinde çalıştıkları ve oluşturdukları bir grup ya da çalışma örneği yok. Bu yüzden Mızrabın Nefesi bir ilk. Projede, yaptıkları bireysel çalışmalarla Türk müziğine önemli katkılarda bulunan isimler yer alıyor. Aziz Şenol Filiz, Salih Bilgin, Bülent Özbek ve Volkan Yılmaz neyleriyle; Birol Yayla, Murat Aydemir ve Özata Ayan tamburlarıyla katılmış. Vurmalı çalgılarda Serdar Bişiren, Hüseyin Tuncel ve Türker Çolak, Mızrabın Nefesi'ne ritim verirken Mehmet Kemiksiz de gruba sesiyle eşlik ediyor. Dokuz eserden oluşan albüm için seçim yapılırken, bu çoklu ses ortamına uyum sağlayabilecek, en sağlıklı ve doyurucu yorumu yapılabilecek eserler araştırılmış. Dede Salih Efendi'nin Acemaşîran Peşrev'i, Nayî Osman Dede'nin Segâh Saz Semaisi, Ahmet Hatipoğlu'nun Nikriz İlahisi albümdeki Türk müziği eserlerinden bazıları. Albümde ayrıca Birol Yayla tarafından bestelenen Serin Serviler adlı bir çalışmayla Gidem Dedim adlı bir de hicaz Rumeli türküsü yer alıyor.

Geçmişe bugünün diliyle teşekkür

'Mızrabın Nefesi' düşüncesi oluştuğunda, grubun aklında öncelikle, icra geleneğinin temel özelliklerinden biri olan bireysel üslubu göz ardı etmeden, sazlarını farklı bir uyum ve müzikal anlayışla bir araya getirmek varmış. Sadece neyler, tanburlar ve vurmalı çalgılardan oluşan ve daha önce hiç denenmemiş bu proje için çalışmalara başladıklarında hem birlikte çalmaktan, araştırmaktan, denemekten hem de ortaya çıkan anlayıştan büyük keyif aldıklarını fark etmişler. Zaman içinde şekillenen ve bir yandan yeni eserlerle gelişen repertuarlarında, yıllardır icra ederek seçtikleri klasik musikinin çeşitli formlarından süzülmüş, usta işi eserlerin yanı sıra yeni yazılmış eserlere de açık olmaya karar vermişler.

Birol Yayla projenin özünde, gittikçe dejenere olan ve Türk müziği dışında kaynaklara tutunmaya çalışan yeni müzikal yaklaşımlara karşı, gelenekle günümüzü birleştiren yeni bir söyleyiş olduğunu vurguluyor. Yayla, albümle birlikte "Mızrabın Nefesi" projesinin ayağa kalktığını söylüyor ve ekliyor: "Bu proje daha henüz ayaklarının üzerine dikildi. Yürüyecek, ileride koşacak inşallah. Büyük bir sorumluluk ve iyi niyetle bir adım attık. Bu adımlar Türk müziğine gönül vermiş dinleyicilerle birlikte hızlanacak, bizi yeni yerlere, yeni keşiflere götürecek." Aziz Şenol Filiz de "Mızrabın Nefesi bir tarafıyla bildik, bir tarafıyla yepyeni bir yol bizim için. İçimizde hissettiğimiz yeni bir ses, yeni bir soluk. Türk musikisinin bugüne aktarımında geleneksel anlayışın yanı sıra yeni yorumların ve oluşumların sanatsal bir süzgeçten geçerek ortaya konması gerektiğine olan inancımız ve bu sazları bize sevdirmiş, rehber olmuş ustalara, aşkla gönülle yazılmış, geçmişimize dair eserlere bugünün diliyle bir teşekkür, bir vefa borcu." diye konuşuyor.

(Zaman-Ali Paktaş)

A.Şenol Filiz ve Birol Yayla'nın son projeleri ile aynı adı taşıyan Mızrabın Nefesi (Neyler ve Tanburlar) albümü müzikseverlerle buluştu. Mızrabın Nefesi, Türk musikisinin bugüne aktarımında...  
Müzik DünyasındanTümü »

» Abbey Road'un Etkisi Sürüyor
» Cazdan Habersiz Kalmayın
» Albüm Kapaklarında Eskiye Dönüş
» Grammy Müzesi'nde Müziğe Dair Herşey
» Nintendo Wii'yle Orkestramı Kurup Yönettim / Hakan Gence
Müzik KitaplığıTümü »

» Farrachi'nin Kaleminden Bach'ın Sonsuz Öfkesi / Pakize Barışta
» Müziğin Binlerce Yıllık Yolculuğu / Arzu Haksun Güvenilir
» Nick Cave'le Birlikte Müziğe ve Kitaba Devam / Nazlı Erdol
» Indie Müzik Ansiklopedisi Türkiye'de
» Müziğe, Aşka, İnsan Ruhuna Dair / Celal Fedai

Yorum yazabilmeniz için üye olmanız gerekiyor. Üye olmak için tıklayın.

(Üye iseniz sayfanın en üstünde sağ tarafta yer alan kısımdan giriş yapmalısınız.)


Henüz yorum yapılmamış.

Üye Girişi
Kullanıcı adı
Şifre
Beni hatırla
Şifremi unuttum!
Ücretsiz Üye Olun!
Son 10 Yorum
toplantı (10.12.2013 - 17:25)
tek söğüt (26.02.2013 - 01:08)
yok var, var var (26.02.2013 - 01:06)
Hoş bir yazı (17.08.2012 - 00:19)
beklerken (27.05.2012 - 21:07)
bir yorum (21.12.2011 - 20:20)
bir yorum (21.12.2011 - 20:13)
işte tam da böyle (18.11.2011 - 20:37)
Gitmek (18.11.2011 - 19:53)
ELİF LAM RA (28.10.2011 - 00:02)
Yorum için üye olun!