Alim Kahraman'ın kaleme aldığı 'Işıyan Kelimeler', yazarlığının ellinci yılını kutlayan Rasim Özdenören'in Türkiye'deki fikir dünyasına nasıl bir ışıltı getirdiğini gözler önüne seriyor.
Kutuplaşmanın tek yön gibi dayatıldığı bir memlekette elli yıldır Selim İleri'ye de, Ebubekir Eroğlu'na da hitap edebilmek bir başarı. Bu başarının altında da özen yatıyor. Başta en temel malzemesi olan dile, Türkçeye, sonra da kendi insanına gösterdiği özenle bu başarının sahibi Rasim Özdenören.
Çok da görünmez değil aslında; okurlarına kâh gazete sayfalarından kâh dergilerden sesleniyor. Ama çığırtkanlık yapmadıkça geride kalmış gibi görünüyor. İşte bunun da çaresi Alim Kahraman'ın, ellinci yazı yılı münasebetiyle Özdenören için hazırladığı kitap: Işıyan Kelimeler (Kaknüs Yayınları)
Kitabın ismiyle müsemma olduğunu anlamak için birkaç yazıya bakmak bile yeterli. Her bir kalem sahibinin fikir dünyasında nasıl bir ışıma meydana getirmiş Rasim Özdenören; çok açık. Özdenören'in, hikâyesini ettiği meseleler, akademik birikiminin bir parçası olan Fatma Karabıyık Barbarosoğlu mesela; şöyle diyor: "Nasıl yazacağım sorusuna cevap aradığım dönemdi. Nasıl yazacağım ve neden yazacağım? Görmek ile ilgili, gördüklerimi kağıt üzerinde kayıtlı tutmak ile ilgili sıkıntılar içindeydim. Özdenören'in 'Ruhun Malzemeleri'ni okurken nasıl yazacağım sorusunun cevabı sahne sahne içimde belirdi." Biçim kısmı bunca başarılı da muhteva geride mi kalıyor? Elbette hayır. Kimileri için Çözülme, kimileri için Kuyu, kimileri için Aile favori olsa da yazar her hikâyesinde bu toplumu anlatıyor. Aşama aşama. Mehmet Kaplan, Aile'yi ele aldığı yazısında, yazarın aslında her hikâyesi için geçerli olabilecek bir tespitte bulunuyor: "Hikâyenin esas kahramanı, denilebilir ki, durdurulmasına imkân olmayan 'zaman'dır." Özdenören, zamanın her bir dönemde insan ruhuna, kitle ruhuna ve eşyanın ruhuna bıraktığı izleri -belki de açtığı yaraları- usta işi hançerlerle dağlıyor. Dağlıyor ki Barbarosoğlu'nu peşi sıra Kafka ve Kiererkegaard'a koşturuyor, Ahmet Kekeç'e 'ürperti' veriyor: "Hangi öyküsünü okursak okuyalım (...) bize hep bir eşikte olduğumuzu hissettirir ve ürpertir. Ne kapıda durabiliriz ne o eşiği atlayabiliriz. (...) Zor olanı başarıp insanın psişik derinliklerine inebilen ve oradan ürpertici ayrıntılar sunan Özdenören'e rahatlıkla 'ürpertinin yazarı' diyebiliriz." Bunun sebebini de Necip Tosun açıklıyor: "Kahramanlar kelimenin tam anlamıyla bir şoku yaşarlar. Geçmişe ve geleceğe ilişkin hiçbir hafızaları yoktur. Sanki bir yerlerden yeryüzüne fırlatılmış gibidirler. (...) Bireyi bu olumsuzluğa götüren ana problem ise değişim ve yeni düzen olarak belirginleşmektedir." Ancak değişim, zamanla akacağı doğru mecrayı bulacaktır ve Özdenören hikâyeleri de bütün hafakanlardan, bunalımlardan, ürpertilerden sonra tasavvuf yatağına akacaktır. Aslında Sadık Yalsızuçanlar'a göre 'öteden beri Rasim Özdenören'in öykü ve düşünce dünyasında akılcı yanı ile derunî yanı atbaşı yürümüştür'. Bu kanaatini, İt hikâyesindeki it-nefs münasebetini, Bediüzzaman'dan hareketle çözümleyerek açıklıyor.
"Işıyan Kelimeler"de Ebubekir Eroğlu, Selim İleri, Mustafa Kutlu, Feridun Andaç, Nalan Barbarosoğlu, Arif Ay ve daha birçok kalem, yine kendi zaviyesinden değerlendiriyor Özdenören edebiyatını. Bunun yanı sıra bir de Alim Kahraman ve Şeref Yılmaz'ın, yazarla yaptıkları uzun sohbetlerin dökümü yer alıyor üç başlık halinde. Böylece evine aldığı kitapları arkadaşlarının ilgisine (!) kurban veren, masasındaki kalemlerin yeri değişmesin diye temizlikçiye önce masasını iyice gösteren, yolculuğa çıkmamak için elinden geleni yapıp çıktıktan sonra da dönmeyi hiç aklına getirmeyen Rasim Özdenören'i tanıyoruz bir parça. Kitap aynı zamanda sağlam bir referans örneği de göstererek yazarın hayatı, çeşitli yerlerde yayımlanmış yazılarının ve kitaplarının dizini, hakkında yazılan yazılar ve tezlerin dökümü gibi bilgiler de veriyor.
Elif Tunca - Zaman
Alim Kahraman'ın kaleme aldığı 'Işıyan Kelimeler', yazarlığının ellinci yılını kutlayan Rasim Özdenören'in Türkiye'deki fikir dünyasına nasıl bir ışıltı getirdiğini gözler önüne seriyor.
Alim Kahraman'ın kaleme aldığı 'Işıyan Kelimeler', yazarlığının ellinci yılını kutlayan Rasim Özdenören'in Türkiye'deki fikir dünyasına nasıl bir ışıltı getirdiğini gözler önüne seriyor. 
