Yıl:2 Dönem:2 Sayı:1/13

       

     
 

KÖŞE AÇISI

UĞUR AKÇA

akcaugur@yahoo.com

 
     
  HOLLYPAKET

Amerika mitinin yıkılışının ardından bu miti oluşturan en büyük anlatıcılardan biri olan Hollywood'un izleyebileceği stratejilere göz atmak için biraz erken olabilir. Ancak ben bu yazıyı yazmadan, Hollywood'un dev stüdyolarının stratejistleri gerekli "tedbirler" için kafa patlatmaya başlamıştır. Dev stüdyolar genellikle 3 sene sonrasının projelerini belirlerler ve kamuoyuna duyururlar. Bunun sebebi, şirket devamlılığının sağlanması, olası projelerinin bütçelerinin belirlenmesi gibi mali koşullardır. Bu tip stratejiler belirlenirken doğal olarak, ülke ekonomisi, şirketin bütçesi vb. yanı sıra öncelikle Amerikan halkının (ardından dünya seyircisinin) neye ihtiyaç duyduğu, nelerden hoşlandığı, nelerden hoşlanabileceği gibi sorular göz önünde bulundurulur. Bununla beraber türler arası belli bir oranın olduğu üretim de planlanır. Örneğin romantik-komedisiz bir sezon düşünülemez, aksiyon ve bilimkurgu türlerinin belli orandaki sabit tüketicisinin taleplerine de cevap verilmesi zorunluluğu vardır. Amerika'daki uluslararası dev sinema şirketleri, üretimlerinde sezonluk bir "hollypaket" sunarlar bize. Bizler de bu paketin içinden istediğimizi seçeriz.

Kendimizi bir süre için büyük stüdyoların stratejisti olarak düşünelim ve içinde bulunduğumuz olağanüstü durumu göz önüne alarak şirketimiz için hazırlayacağımız, gelecek yıllara yönelik bir üretim stratejisi raporunun beyin fırtınası yapalım:

* Öncelikle terörist saldırı Amerikan halkının özgüvenini sarsmıştır. Bu durumu bir parça düzeltebilmek için milliyetçilik dozajı yüksek ve kesin zafer elde edebileceğimiz, patlama sahnelerinin az olduğu aksiyon filmlerine ihtiyacımız var. (Halk bir süre patlama sahneleri görmek istemeyecektir.) Bu filmlerde vurgulanacak nokta güçlü istihbarat ağı olabilir. (Siz uyurken biz güvenliğiniz için çalışıyoruz: Rahat uyuyun!)

* Amerikan halkının gülmeye daha fazla ihtiyacı olacak. Komedi filmlerine biraz daha ağırlık vermeli.

* Halkı biraz gerçek dünyadan ve onun sorunlarından uzaklaştırmak yararlı olabilir. "Yüzüklerin Efendisi", "Matrix" serisi, gibi "dünya dışı" filmler yapılabilir. "Harry Potter" gibi uyarlamalar da özellikle çocukları şiddetten uzaklaştırabilir.

* Julia Roberts, Sanra Bullock gibi yıldızların olabileceği duygusal yapımlar da duyarlılığı arttırıcı olabilir.

* Terörist saldırının yarattığı trajediyi dünya kamuoyuna duyuran yapımlara (belgeseller, belgesel sinema örnekleri vb.) bütçe ayrılmalıdır.

* "Amerikan Güzeli", "Fight Club" gibi sistem eleştirisi yapan, huzurumuzu kaçırıcı filmlerden kaçınılmalıdır. Çünkü toplumsal sorunların lokal sorunlardan daha önemli olduğu bir dönemdeyiz.

* Uluslararası bir firma olarak teröre karşı tüm halkların ortak hareket etmesi ve terörün tüm halkların sorunu olduğunu belirtmek için filmlere birkaç "iyi" Arap ve Müslüman figüranlar eklemek faydalı olabilir. Öte yandan "kötü" Arap ve Müslümanlara karşı filmlerimizle vereceğimiz mücadele, toplumumuzda potansiyel olarak bulunan orta doğululara yönelik şiddetin azalmasına yardımcı olabilir.

* İtfaiye polis ve kurtarma ekiplerinin olası tehlikelerden bizi nasıl koruyabileceğini ya da başımıza gelen bir tehlike anında bizi nasıl koruyup kurtarabileceğini gösteren senaryolar prim yapabilir.

Kabul edebiliriz ki yukarıdaki beyin fırtınası son derece acımasız ve duygusuz. Ancak bu tip stratejilerin ürünlerini beyazperdede görmemiz olası. Terör gibi insanlık dışı bir eylemin sinema sanatındaki etkisini ileride göreceğiz. Ortaya çıkacak olan birçok kalitesiz ve seviyesiz yapımların yanı sıra, sanat yine varlığını hissettirecek ve terör çirkefinden, unutulmaz başyapıtlar sunabilecektir. 11 Eylül Amerika'nın ve direkt olarak Hollywood'un mitlerini yıkmıştır. Artık "örgütün yeniden ihtiyaç duyduğu" süper kahramanların bizi kandıramayacağı açıktır.

Örgütün üst düzey yöneticisi eski kahramanın evine gelip:

"Örgütün sana yeniden ihtiyacı var John." dediğinde, John'un vereceği cevap:

-Koskoca örgüt bir araya geldiniz, bi benim kadar olamadınız mı?, olacaktır.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV