Yıl:3 Dönem:2 Sayı:9/21

       

     
 

KÖŞE AÇISI

UĞUR AKÇA

akcaugur@yahoo.com

 
     
  A) ?
B) EPİSODE II
C) ?


George Lucas'ın sinema tarihinin en büyük popüler kültür yönlendiricilerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kurduğu evren sadece Star Wars'la sınırlı değil. Oyun piyasasında yaptığı işler, Industrial Light and Magic adlı özel efekt firmasının görsel dünyamıza kattığı çok şey var.

Popüler kültürün en önemli özelliği satın alınabilir olması. Hatta belki de evren kurmanın temel prensibi satın alınabilirlikle başlıyor artık. Oyuncaklar, elektronik eşyalar, kitaplar, oyunlar, müzikler, DVD'ler, video kasetler, posterler, t-shirtler... Artık evren kurarken neleri satabileceğimizi düşünmek zorundayız. Hikayemizi kurarken kurulan evren içinde para yapacak şeyleri belirlememiz gerek.

Pokemon'da, Blair Witch'de, hatta Fight Club'da bile bunlar var. Artık bir film sitesine girdiğinizde "shop" sayfasının olmamasını düşünemiyoruz.

Peki bunların ne zararı var?

Belki de hiçbir zararı yok. Hatta belki de böyle olması gerekiyor. Değişken yaşantımızda kendimize yeni maskeler ve kimlikler ararken bize yol gösterecek bir şeylere ihtiyacımız var. Anarşizmin de para yaptığı bir çağda bir kaos yaratmak isteseniz bile, bu kaosta neleri satabileceğinizi düşünmek zorundasınız. Çoktan seçerken, çoktan seçilmiş olduğumuzu bilmek zorundayız.

Lucas'ı sıradan insanlardan ayıran şey seçenek yaratacak devasa soru bankalarına sahip olması. ILM, Lucas Film, Lucas Arts gibi dev soru bankalarının birine girdiğinizde bir seçeneği işaretlemek zorundasınız. Aslında sorular açık: Ne olmak istersiniz? Nasıl eğlenmek istersiniz? Ne görmek istersiniz? Ne duymak istersiniz?..

Popüler kültürün bu arz-talep ilişkisini iyi kavradıysanız hemen her şeyi "yeni", "en son", "II", "III" gibi sunabilirsiniz. Aldanmalar ve aldatmaların aleniyetinin getirdiği bu boşlukta olanların zararının tam olarak ne olabileceğini hiç kimse söyleyemez. Biz satın almakla var olduğumuzu sandığımız müddetçe, sandığımızdan daha önce satın aldığımız bir çok şey çıkmaya devam edecek. Üstelik onlar da bir sonra bize yeniden satılacak. Episode II de bundan farklı bir şey değil.

Yine de bu yazıyı okuduktan sonra kendi tarihinin/tarihinizin yeni versiyonunu sunan bir filme gidip de lanetler edip çıkın salondan demiyorum. Episode II iyi bir "seçenek", değerlendirin ve keyfini çıkarın.

Başka ne yapılabilir ki?
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV