Yıl:2 Dönem:2 Sayı:3/15

       

     
 

MEŞKLER

FATİH ÖZKAFA

fatih_ozkafa@yahoo.com

 
     
  ESTETİĞİN METAFİZİĞİ

Okuyuculardan gelen istekler ve ilk yazımızda verdiğimiz söz doğrultusunda; bu yazıyı, hat sanatının özellikleri ve hattın metafiziği konusuna ayırmayı uygun bulduk.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki; "hat sanatı", resim, minyatür vs. sanat dallarının bir alt dalı değil, diğer bütün sanat branşlarından farklı ve müstakil bir sanattır. Bu sanat, hiçbir sanattan türemediği gibi, bilakis tezhip, ebru gibi bazı sanat dallarının ortaya çıkmasına veya yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda, kendisine özgü kutsal çehresi gereği metafizik boyutlara da açık oluşu nedeniyle emsallerinden ayrılır.

Birbirleriyle birleşebilen ve birleşemeyen harflerin bir istif içerisinde, her ne kadar ayrı da yazılmış olsalar, nasıl ahenkli bir bütün oluşturduklarını görmek şaşırtıcıdır. Tek tek gözlendiği zaman bir iskeletin parçalarını andıran ve birbirlerine eklemlenmiş kemikleri hatırlatan harfler ve kelimeler, usta bir hattatın kurallara uygun ve estetik amaca ulaşmış olarak tamamladığı kompozisyonla, ete de bürünmüş bir beden olup çıkar adeta.

Hat Sanatı'nda, istifteki kusursuzlukla, münferiden harflerdeki ve hatta harekelerdeki kusursuzluk öylesine içlidışlıdır ve birbirini etkileyici olma özelliğine sahiptir ki; tek bir harfteki kusur, bütün istifi güzelliğinden, çarpıcılığından edebileceği gibi; istifteki bir kusur da, -isterse bütün harfler kurallarına uygun yazılmış olsun- göz zevkini baltalamaya yetecektir. Yani bir tek telin kopmasıyla, ahenk ebediyyen yok olacaktır...

Hat literatüründe; yalnızca, daire, dikdörtgen, üçgen, elips veya diğer bir geometrik şeklin içerisine girift olarak yerleştirilmiş metin ya da ibareler "istif" olarak nitelendirilmekle kalmayıp, düz bir satıra yanyana dizilmiş harflerden müteşekkil olan kompozisyonlar da birer istif olarak değerlendirilir. Çünkü, değil bir cümleyi veya bir kelimeyi; bir harfi bile birden çok alternatif şekilde yazma imkanı mevcuttur. Hattat, belli başlı kurallar çerçevesinde, harfi veya kelimeyi, estetik algılayış tarzına göre, durumun gerektirdiği şekilde yazabilir. Kaldı ki; ta'lik, nesih, icaze gibi, girift istif yapmaya pek müsait olmayan yazılar, genellikle düz bir satıra yazılmalarına rağmen, bu yazıların satır üzerindeki duruşları, harflerin ve kelimelerin birbirlerine tesanütleri, yazının estetik bütünlüğü bakımından çok önemli olan inceliklere dikkat etmeyi gerektirir.

Harflerden çoğunun, hat sanatındaki yazı çeşitlerinden sadece bir türünde dahi çeşitli şekillerde yazılabilme imkanının oluşu, önemli bir zenginlik kaynağı ve hattatlar için büyük bir kolaylık nedeni olarak görülse de; harfin duracağı yere, diğer harflerin durumlarına, yazılış biçimlerine ve istifin genel yapısına en uygun düşecek seçimi yapmak, engin bir sanatsal yetkinlik ve tecrübe gerektirir. Bu zorlu seçimler, metindeki her harf için birer birer yapıldıktan sonra, genel ahenk de sağlanabilmişse eğer; artık ne bir harfin, ne bir kelimenin, ne de bir harekenin yeri, duruşu ve şekli gözebatıcı olmaz. Yani güzel bir yazıda ne bir fazlalık, ne bir eksiklik bulabilirsiniz. Yine, güzel bir yazıdan çıkartacağınız bir parça, bütün güzelliği zedeleyebileceği gibi; güzel bir yazıya ekleyeceğiniz bir parça veya onda yapacağınız bir değişiklik de bütün güzelliği heba edebilecektir.

İnsan, aynanın karşısından nasıl ki kendisini en çok beğendiği an çekilirse, yazının kemale erdiği an da, hattatın kağıttan kalemi son kez kaldırdığı andır.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV