Yıl:2 Dönem:2 Sayı:2/14

       

     
 

MEŞKLER

FATİH ÖZKAFA

fatih_ozkafa@yahoo.com

 
     
  HARFLERİ ANLATAN KİTAP

Bu yazımızda sizlere tanıtmak istediğimiz eser; hat sanatıyla ilgilenenler için vazgeçilemeyecek kadar önemli ve sürekli gözden geçirilmesi gerekli olan dev bir eser: İslam Kültür Mirasında HAT SAN'ATI.

M. Uğur DERMAN'ın hazırladığı, editörlüğünü Ekmeleddin İHSANOĞLU'nun üstlendiği, Nihat M. ÇETİN'in ve yine M. Uğur DERMAN'ın metinlerinin zenginleştirdiği, IRCICA (İslam Tarih San'at ve Kültür Araştırma Merkezi)'nın 1992 yılında İstanbul'da yayınladığı bu kitabın, şimdiden hat sanatı bibliyografyasının klasikleri arasında yerini aldığı rahatlıkla söylenebilir.

Eser dört kısımdan oluşmakta olup; I. Kısım'da, Nihat M. ÇETİN'in kaleminden, Yakut devrinin sonuna kadarki İslam Hat Sanatı'nın Doğuşu ve Gelişmesi anlatılmaktadır. Bu bölümde; Arap yazısının menşei, Cahiliye devrinde yazı, İslamiyet ve yazı, Yazının ıslahı, ikmali ve güzelleştirilmesi, Hattu'l-mevzun ve Hattu'l-mensub devri altbaşlıklarıyla bu konulara ilişkin malumat verilmiştir. Bu kısımda söz edilenleri şöyle özetleyebiliriz:

Yeryüzünde yazının ortaya çıkışı ile ilgili olmak üzere; yazının ilahi kaynaklı olduğuna inanılan görüşe göre, bütün yazılar Hz. Adem'le başlar. Arap yazısını ilk öğrenen de Hz. İsmail'dir. (İslam hat sanatı üstadlarının silsilesi ise Hz. Ali'ye kadar uzanır.) İslamiyet ile birlikte, kitap haline getirilen ilk metin Kur'an-ı Kerim olmuştur. Bu kitaplaştırmanın amacı, Kur'an-ı Kerim'in bozulmadan muhafazası ve yayılması idi. Zamanla, yazının sanatsal boyutuna da ağırlık verilmeye başlandı ve sert köşelerin hakim olduğu tarz, yumuşak, kavisli hatların hakim olduğu bir üsluba kayarak yazı daha estetik bir hale büründü. Daha sonra da noktalama ve harekeleme ihtiyacı duyuldu. Yine harekeler kendi bünyelerinde gelişerek zenginleşti ve çeşitli sembollerle ifade edildi... Yazının bir sanat haline gelmesinde çığır açmış isimler olarak; İbn Mukle, İbnü'l-Bevvab ve Yakut el-Musta'sımi gibi hattatların özel önemleri olduğunu da söylemek gerekir.

M. Uğur DERMAN'ın hazırladığı II.Kısım'da, 'Hat San'atında Osmanlı Devri' başlığı altında, Osmanlılar'daki aklam-ı sitte (1), ta'lik hattı ve diğer yazı çeşitleri, mushaflar, kıtalar (2), murakkalar (3), levhalar, hilyeler (4), karalamalar (5), taklit ve hattatın yetişmesi gibi konular, muhtasar; ama oldukça doyurucu bir biçimde ve güzel bir üslupla kaleme alınmış.

Kitabın en göz alıcı bölümü olan III.Kısım'da ise; orijinallerinden zor ayırt edilebilecek kalitede basılmış yüz doksan iki tane hat şaheserinin resimleri bulunuyor.

İslam Kültür Mirasında HAT SAN'ATI'nın son bölümü olan IV.Kısım, III. Kısım'daki yazı örneklerine ilişkin ayrıntılı bilgilerin sunulduğu bir katalog şeklinde hazırlanmış. Burada, ilgili eserin türü, orijinal ebadı, hattatı, -tezhip veya ebru varsa- müzehhibi ya da ebruzeni, eserin yazılış tarihi ve yeri, koleksiyoneri, metinde ne yazdığı ile, bu yazının anlamı ve özellikleri hakkında tatminkar bilgiler verilmiş.

Özetle; pek çok bakımdan zengin ve dolu bir kaynak olan İslam Kültür Mirasında HAT SAN'ATI, yalnızca bu sanat dalıyla fiilen uğraşanları değil, sanatla ilgilenen bütün meraklıları cezb edici bir kitap. Bu değerli eseri; yaklaşık 150 USD karşılığında, 'İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), Seyir Köşkü, Yıldız Sarayı, PK. 24 80692 Beşiktaş/İSTANBUL' adresinden veya bazı kitapçılardan temin edebilirsiniz.

-------------------------

(1) Aklam-ı sitte (altı kalem): Altı ana yazı çeşidine (karakter) verilen isimdir ki bunlar; sülüs, nesih, muhakkak, reyhani, tevki ve rıkaa'dır. Bazıları ta'lik yazıyı da yedinci kalem olarak zikrederler.
(2) Kıta: Genellikle birinci satıra sülüs veya muhakkak, ikinci satıra da nesih veya reyhani bir metin yazılarak oluşturulan levhaya verilen isimdir.
(3) Murakka: Kıtaların biraraya getirilmesiyle oluşan yazı albümüdür.
(4) Hilye: Çoğunlukla Hz. Ali'nin rivayeti esas alınarak yazılan ve Hz. Muhammed (SAV)'in özelliklerini anlatan, özel bir şekli olan levhaya denir. 'Baş makam (Besmele)', 'göbek', 'hilal', 'dört halife', 'ayet' ve 'etek' gibi bölümlerden teşekkül eden özel bir kompozisyondur.
(5) Karalama: Kağıdın renginden ziyade mürekkebin siyahlığı göründüğünden bu adı almıştır. Hattatın meşk veya levha yazmadan önce yaptığı istifsiz ve kaotik alıştırma (talim) çalışmalarıdır.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV