Yıl:2 Dönem:2 Sayı:2/14

       

     
 

MIZRAK VE İLMİHAL

AHMET MURAT

ahmet_murat@mynet.com

 
     
  RAMAZAN VE HAMLE

Mübarek Ramazan ayını yarıladık. Merhaba diyenlerimiz dediler, şimdi elveda bahsine giriş yaptık. Elveda'yı bir iç inkisarıyla, bir gönül yangınının eşliğinde diyor muyuz? Diyebiliyor olmak için dua edelim. Şöyle bir dua terkibini önce kendime sonra sizlere tavsiye edebilirim: 'Allah'ım! Duaların kabul edildiği bu kutlu günlerde, bu kutlu günlere elveda diyebilecek şuuru bize verecek misin? Verir misin?'

Bir ramazan edebiyatına da muhtacız aslında. Ramazanı karşılamak, yarılamak ve uğurlamak için; kadir gecesi için şöyle açıp da okuyalım dediğimiz şiirleri, eski şiirin mirasından başka bir yerde bulmamız mümkün mü? Benim hatırladığım tek modern kadir gecesi şiiri Hasan Selami Binay'a ait, üç-beş yıl önce Yedi İklim dergisinde yayınlanmış bir şiir. Yahya Kemal'e, Ahmet Hamdi'ye ya da o soydan birine kadar uzanmadan, ramazanın ruhuna temas eden bir nefhayı üfüren bir denemeyi söyleyin kimlerden okuyalım?

Bugün artık ramazan bazı insanlar için dini tartışmanın bir vesilesi olmaktan daha fazla bir şey ifade etmiyor. Onları geçtik, ramazan idraki içinde olanlarımız için de ramazanın hızla dünyevileştirildiğini görmek, doğrusu yaralayıcı. Ramazanı ve orucu sadece bir tıbbi sağaltım işlemine indirmek, ramazanı sosyal adaleti tesis eden bir proje olarak sunmak kaçımıza yadırgatıcı geliyor? Ramazanın toplumsal dokuyu ve daha bilmem neleri tamir etmekten başka bir özelliğe sahip olmaması kadar içler acısı bir durum olabilir mi? Ramazan metafizik bağlarından soyularak ele alınırsa ancak başka ideolojilerin sosyal adalet amaçlı projeleriyle yarıştırılabilecek bir proje olmaya mahkum edilir.

Ramazanın ruhuna temas eden sözler bende yok. Ama bu iksiri bir arif-i billahın dilinden size taşımaya çalışabilirim:

"İnsanoğlu fiziksel maddeden ve saf nurdan yaratılmıştır. İnsan bu iki unsurun da gereğini yerine getirmek zorundadır. Oruç tutmayan git gide maddesel unsura dayanmış olur ve hayvansal mertebeye yaklaşır." "Ramazan özde ruhani bir olgudur."

"Oruçla, ruha, Yüce Nur'la yaşayabilmesi için gereken enerjiyi vermiş oluruz." "Yiyeceksiz, içeceksiz kalama zahmetinin ötesine geçmeli ve ilahi nuru aramalıdır. İlahi nur için, aralıksız bir arayış içinde olmalıdır. Çünkü oruçlu günlerin asıl hedefi, ilahi nura ulaşabilmek için ruhu arındırmadır."

"Bir kimse ramazana erişmenin bile başlı başına Sevgili'den gelen bir ilahi cömertlik fiili olduğunu görebilmelidir. Ramazanı gerçekleştirmek için bütün insanlar arasından, Allah tarafından biz seçildik. Bu seçimi idrak etmeliyiz ve bunun için çok müteşekkir olmalıyız."

"Allah bize bütün yıl boyunca yaşadığımız hayali (aldanmayı) göstermek için Ramazan armağanını verdi."

İşte böyle...
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV