Yıl:2 Dönem:2 Sayı:3/15

       

     
 

KELİMELER VE ŞEYLER

ABDULLAH HARMANCI

abdullahharmanci@mynet.com

 
     
  BU DEĞİLDİ, TAM OLARAK BU DEĞİLDİ!

YUMUŞAK

- Bütün servetleri yumuşak yüzlülükleri olan nice insanlar gördüm ki bütün dertleri yumuşak yüzlülükleridir.


İKRAR

- İtiraz etmektense susarım; demek ki sükût her zaman ikrardan gelmiyor.


ASLINDA AŞKIN DA

- Aslında aşkın da mantıklı bir yanı vardır: Boy ölçüşemeyeceğimiz bir güzellikle karşılaştığımızda ona aşık olamayız.


MASUMİYET

- İnsanları yemek yerken izlediğimde içimde onlara karşı ne öfke kalıyor, ne garaz...
"Yemek" insanları masumlaştırıyor, kibirlerinden soyutluyor, zavallılığını belgeliyor.


SEBEP

- Aşk, delilik, gençlik, sarhoşluk...
Dördü de "şey"in "şey" gibi görülememesinin bir sonucudur/görülmemesine sebep olur.


BU DEĞİL

- Her faninin son cümlesi, her ölünün ilk cümlesi: Bu değildi, tam olarak bu değildi!


KALKAN

- Karizma : Koruyucu : Kalkan :
Karizma : Koruyucu Kalkan.


TABİAT

- "İyi adam"lık çoğumuz için yumuşak tabiatımızın zoraki çocuğudur.


SEVİNDİRMEK

- Allah sevindirmek için umudumuzun bitmesini mi bekliyor?


ANLAMAK

- Başını onaylama makamında sallayıp duruyordu; dinlemediğini anladım.


ÇEKMEK

- En mutlu olduğumuz zamanlar bilelim ki en çekilmez olduğumuz zamanlardır.


ESKİDEN

- "Eskiden böyle mi davranırdı?!" İşte bir aşığın göğsüne saplanan en zalim duygu!


ZEDE

- Aşk yoktur, diyordu; anladım ki bir aşkzedeydi o!


COŞKU

- Sanat nihayetinde bir ilhamdır; 
ilham nihayetinde bir coşkudur; 
sanat nihayetinde bir coşkudur!


ARAMAK

- "Bulamadım" diyemediğimiz için "Arıyorum" deriz.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV