Yıl:3 Dönem:2 Sayı:7/19

       

     
  VİZYONDAKİ FİLMLER


MAJESTİK

Yönetmen: Frank Darabont
Senaryo: Michael Sloane
Görüntü Yönetmeni: David Tattersall
Müzik: David Isham
Oyuncular: Jim Carrey (Peter Appleton/Luke Trimble), Martin Landau (Harry Trimble), Laurie Holden (Adele Stanton), Allen Garfield (Leo Kubelsky), Amanda Detmer (Sandra Sinclair), Bob Balaban (Elvin Clyde)

1950'lerin başı. Soğuk Savaş döneminde anti-komünist hareketler zirve noktasına ulaşmıştır. Özellikle Hollywood'da bu tür bir aktiviteye karışan herkes büyük tedirginlik içindedir. Senaryo yazarı Peter da üniversite döneminde bir kızı etkilemek için komünist bir toplantıya katıldığı için adeta diken üstündedir. Peter bir gece karalisteye alındığını ve yakalanacağını öğrenir. Oldukça içkili bir durumda iken arabasıyla bir köprüden aşağı uçar. Hafızasını kaybeden Peter, kendini komşu kasabada bulur. İlginç olan ise buradaki herkesin onu 9.5 yıl önce savaşta öldüğü düşünülen Luke Trimble sanmalarıdır.



MONTE CRISTO KONTU

Yönetmen: Kevin Reynolds
Senaryo: Jay Wolpert
Görüntü Yönetmeni: Andrew Dunn
Müzik: Ed Shearmur
Oyuncular: James Caviezel (Edmond Dantes), Guy Pearce (Fernand Mondeg), Richard Harris (Abbe Faria), James Frain (Monsieur de Villefort), Dagmara Dominczyk (Mercedes Iguanada), Luis Guzmán (Jacopo), Michael Wincott (Dorleac)

Yıl 1814. İki iyi arkadaş olan Edmond Dantes ve Fernand Montego, gemileriyle birlikte Elba adasına ayak basarlar. Burada karşılaştıkları kumandan Napolyon, Edmond'dan kendisi için gizli bir mektubu Fransa'ya götürmesini ister. Mektubu Marsilya'ya ulaştıran Edmond, Yüzbaşı rütbesine terfi eder ve sevgilisi Mercedes ile evlenmenin planlarını yapmaya başlar. Fakat Mercedes ile kendisi birlikte olmak isteyen Fernand, arkadaşı hakkında bir iftira atarak hapse atılmasını sağlar. Chateu adasındaki hapishaneye götürülen Edmond yıllarca sürecek mahkumiyet hayatında tüm ümidini ve inancını kaybeder. Eski bir rahip olan yaşlı mahkum Abbe Faria ile kaşılaşınca intikamını almanın yollarını aramaya başlar.



İTİRAF

Yönetmen: Zeki Demirkubuz
Senaryo: Zeki Demirkubuz
Görüntü Yönetmeni: Zeki Demirkubuz
Kurgu: Zeki Demirkubuz
Oyuncular: Taner Birsel (Harun), Başak Köklükaya (Nilgün), İskender Altın (Süha), Miraç Erdonat (Ayşe), Gülgün Kutlu (Anne)

İşinde başarılı bir mühendis olan Harun, çok sevdiği eşi Nilgün'ün kendisini aldattığını farkeder. Bu olaya inanmak ve eşini kaybetmek istemeyen Harun olayı içinde tutmaya başlar. Fakat bu gerçeği bilerek yaşamak bir noktadan sonra dayanılmaz olmaya başlar ve eşiyle konuyu konuşmaya karar verir. Bir gece 7 yıllık eşi olan Nilgün ile konuşmaya başlar. Sabahın ilk ışıklarına kadar sürecek bu konuşmada gözyaşından şiddete ve ortaya çıkan yalanlara kadar birçok şey yaşanacaktır.



GECENİN NEFESİ

Yönetmen: Mark Pellington
Senaryo: Richard Hatem
Görüntü Yönetmeni: Fred Murphy
Müzik: Jeff Rona
Oyuncular: Richard Gere (John Klein), Laura Linney (Connie Parker), Will Patton (Gordon Smallwood), Debra Messing (Mary Klein), Lucinda Jenney (Denise Smallwood), Alan Bates (Alexander Leek)

Saygın bir gazeteci olan John Klein, eşi Mary ile birlikte yeni bir ev aldıktan sonra dönüş yolundadır. Arabayı kullanan eşi önünde anlam veremediği bir varlık görür ve kontrolü kaybeder. Ciddi şekilde yaralanan Mary birkaç gün sonra hastanede hayata veda eder. Ölmeden önce gördüğü şeyin resimlerini yapmıştır. Aradan iki yıl geçer. Eşinin ölüm acısını hala üzerinden atamayan John bir iş için şehir dışına çıkar ama kendini olması gerektiği yerden 600 km uzakta bir kasabada bulur. Burada bayan polis memuru Connie Parker ile tanışan John, çevrede bazı insanların garip sesler duyduğunu ve anlam veremedikleri şeyler gördüğünü öğrenir. Böylece bu olayların eşinin ölümü ile ilgisi olduğunu düşünerek araştırmaya başlar.



DİPSİZ

Yönetmen: Scott McGehee, David Siegel
Senaryo: Scott McGehee, David Siegel
Görüntü Yönetmeni: Giles Nuttgens
Müzik: Peter Nashel
Oyuncular: Tilda Swinton (Margaret Hall), Goran Visnjic (Alek Spera), Jonathan Tucker (Beau Hall), Peter Donat (Jack Hall), Josh Lucas (Darby Reese), Raymond J. Barry (Carlie Nagel)

Margaret Hall, üç çocuğu ve kocasının babası ile birlikte göl kıyısındaki evinde sakin bir hayat yaşamaktadır. Eşi Tom, donanmada görevli olduğu için yılın büyük bölümünü denizde geçirmektedir. 18 yaşındaki oğlu Beau, kendisinden 12 yaş büyük Darby adındaki bir adamla yakınlaşınca Margaret endişeye kapılır. Margaret, Darby'den oğlundan uzak durmasını ister. O gece Beau ile buluşmak için evine gelen Darby ile Beau arasında tartışma çıkar. Ertesi sabah dışarı çıkan Margaret evin yakınlarında Darby'nin cesedini bulur. Cinayeti oğlunun işlediğini düşünür ve ailesini korumak için çok zor bir karar vererek cesedi ortadan kaldırır. Fakat kısa süre sonra dönüşü olmayan bir yola girdiğini anlayacaktır.



SİBİRYA BERBERİ

Yönetmen: Nikita Mikhalkov
Senaryo: Rustam Ibragimbekov, Nikita Mikhalkov
Görüntü Yönetmeni: Pavel Lebeshev
Oyuncular: Julia Ormond (Jane Callahan), Richard Harris (Douglas McCraken), Oleg Menshikov (André Tolstoy), Aleksei Petrenko (General Radlov), Marina Neyolova (Andrei Tolstoy'un annesi), Vladimir Ilyin (Yüzbaşı Mokin), Daniel Olbrychski (Kopnovsky)

Amerikalı Jane Callahan, Rusya seyahati sırasında yolculuk yaptığı trende genç bir askeri öğrenci olan Andrei Tolstoy ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Jane, Amerika'dan tanıdığı Douglas McCracken ile karşılaşınca kendi icadı olan testereyi Ruslar'a satması için ona yardım etmeye başlar. Aşık olduğu Tolstoy'u aramak için Askeri Akademi'ye giden Jane, General Radlov ile tanışır ve General'i kendisine aşık eder.



AKREP KRAL

Yönetmen: Chuck Russell
Senaryo: David Hayter, William Osborne, Stephen Sommers
Görüntü Yönetmeni: John R. Leonetti
Oyuncular: Dwayne Johnson (Mathayus, Akrep Kral), Steven Brand (Memnon), Kelly Hu (Cassandra), Michael Clarke Duncan (Balthazar), Grant Heslov (Arpid), Peter Facinelli (Takmet), Ralph Moeller (Thorak), Scott L. Schwartz (Torturer), Sherri Howard (Queen Isis)

5.000 yıl önce acımasız Savaş Tanrısı Memnon, kaderinde çöllerin korku dolu insanlarını yönetmek olduğuna inanıyordu. Komutası altındaki zalim barbarlardan kurulu ordusuyla her tarafı sildi süpürdü ve büyük bir katliam yaptı. Öldürmediği insanları köleleştirdi. Kendisine muhalefet edenleri sistemli bir biçimde yok eden Memnon'un stratejilerinin kaynağında geleceği çok iyi gören bir büyücü vardı. Büyücünün öngörüleri sayesinde düşmanlarına ne zaman, nereden ve nasıl saldıracağını biliyordu. Bu yüzden hiçbir savaşı kaybetmedi. Memnon'un zulmü karşısında sadece birkaç kabile direnebildi. Son darbesinin kaçınılmaz olduğunu bildikleri için güçlerini birleştirme yoluna gittiler ve onu durdurabilecek tek güç olan Mathayus'un yardımını istediler. Öldürme sanatlarında beceri sahibi bir suikastçiler kuşağından gelen Mathayus, Memnon'un elindeki en tehlikeli araç olan büyücüyü safdışı edebilecek tek güçtü. Böylece Mathayus çok büyük cesaret ve dayanıklılık gerektiren bu savaşın içine girdi. Öncelikle ünlü Gomorrah kentinde bulunan Memnon'un sarayına gizlice sızarak şeytan ruhlu Memnon'un en değer verdiği varlığın güzeller güzeli Cassandra olduğunu keşfetti. Ancak Cassandra'yı öldürmektense onu rehin alıp ıssız Ölüm Vadisi'nin derinliklerine götürme yoluna gitti. Mathaus bir gerçeğin farkındaydı: Hayatta kalabilmenin tek çaresi, Memnon ile direkt bir çatışmaya girmekten geçiyordu.



KESİŞEN YOLLAR

Yönetmen: Marc Forster
Senaryo: Milo Addica, Will Rokos
Görüntü Yönetmeni: Roberto Schaefer
Oyuncular: Billy Bob Thornton (Hank Grotowski), Halle Berry (Leticia Musgrove), Peter Boyle (Buck Grotowski), Heath Ledger (Sonny Grotowski), Sean 'Puffy' Combs (Lawrence Musgrove), Dante Beze (Ryrus Cooper), Coronji Calhoun (Tyrell Musgrove)

İdam mahkumlarını infaza hazırlayan özel memurların yaşamına ışık tutan film, bu işi üç nesildir sürdüren bir ailenin hikayesini anlatıyor. Baba Buck, yaşlanmış olmasına rağmen düşüncelerinde hiçbir değişiklik olmayan ve hala siyahlardan nefret eden bir ırkçıdır. Oğlu Hank, babası gibi bir ceza infaz memuru olmuştur. Hank'in genç oğlu Sonny de dedesi ve babasıyla aynı mesleği seçmiş olsa da onlardan farkı daha insancıl ve iyi kalpli olmasıdır. Bir idam mahkumu olan Lawrence Musgrove cezasının infaz edileceği saatleri beklerken, karısı Leticia ziyaretine gelir. Mahkumun idama giderkenki durumuna tanık olan Sonny büyük bir bunalım geçirip dedesi ve babasıyla kavgaya tutuşur.



SEVİMLİ CANAVARLAR

Yönetmen: Pete Docter
Senaryo: Andrew Stanton, Daniel Gerson
Sanat Yönetmenleri: Tia W. Kratter, Dominique Louis
Müzik: Randy Newman
Seslendirenler: John Goodman, Billy Crystal, Mary Gibbs, Steve Buscemi, James Coburn, Jennifer Tilly...

Toy Story'nin yaratıcılarından müthiş bir animasyon daha. CGI teknolojisi ile ve Disney ortaklığıyla gerçekleştirilen dördüncü Pixar filmi Monsters Inc., Canavarlar Dünyası adlı kendilerine has bir diyarda yaşayan ve enerji toplamak için arada bir insanların bulunduğu ortamlara gelmek zorunda kalan canavarların öyküsünü anlatıyor. Geliyorlar, çünkü Canavarlar Dünyası'nın enerji kaynağı, canavarlar tarafından korkutulan insanların attığı çığlıklar. Gerçekte kötü niyetli olmayan bu tuhaf yaratıklardan Sully (ses: John Goodman) günün birinde kazara küçük bir kızı da Canavarlar Dünyası'na getirince, tek gözlü arkadaşı Mike (ses: Billy Crystal) başta olmak üzere tüm canavarlar dehşete kapılıyor. Neden mi? Çünkü Canavarlar Dünyası'ndaki inanışa göre insanlar toksik etki yapıyorlar ve küçük kızın varlığı onlar için bir salgın hastalık tehdidi anlamına geliyor...



ALÇAK ADAM

Yönetmen: Bobby Farrelly, Peter Farrelly
Senaryo: Sean Moynihan, Peter Farrelly
Görüntü Yönetmeni: Russell Carpenter
Oyuncular: Gwyneth Paltrow (Rosemary Shanahan), Jack Black (Hal Larson), Jason Alexander (Mauricio Wilson), Joe Viterelli (Steve Shanahan), Rene Kirby (Walt), Bruce McGill (Reverend Larson), Anthony Robbins (Tony Robbins)

Hal, sadece manken gibi kadınlarla ilgilendiği için başarılı olamayan sıradan bir adamdır. Bir gün gittiği bir medyum, kadınların iç güzelliğini görebilmesi için onu hipnotize eder. Hal kısa zamanda kendisini çok etkileyen Rosemary'e aşık olur. Hipnotizmanın etkisi altında, aşırı kilolu Rosemary'nin, hep hayal ettiği güzel kadınlar gibi olduğunu sanmaktadır.

Yönetmen Peter ve Bobby Farrelly'nin elinden çıkmış oldukça komik ve aynı zamanda dokunaklı bir aşk öyküsü...



SHOWTIME

Yönetmen: Tom Dey
Senaryo: Jorge Saralegui (Roman), Keith Sharon
Görüntü Yönetmeni: Thomas Kloss
Oyuncular: Robert De Niro, Eddie Murphy, Rene Russo, Pedro Damián, Dante Beze, William Shatner, Drena De Niro

Los Angeles Polis Teşkilatı'nda dedektiflik yapan Mitch Preston, az konuşan, bir o kadar da bezgin bir polistir. Tek amacı 20 yıllık hizmet süresini tamamlayıp emekliye ayrılmaktır. Dedektifle aynı birimde çalışan Trey Sellars ise çok daha farklı birisidir. O mecburiyetten polis olmuş başarısız bir aktördür ve bütün gün sokaklarda hırsızları, yankesicileri kovaladıktan sonra akşam eve gelip ayna karşısında aktörlük denemeleri yapmaktadır. Sellars'ın amacı hayatını değiştirecek bir fırsat yakalayıp televizyon yıldızı olmaktır. Trey ve Mitch, bir gece farkında olmadan çok gizli bir operasyonu açığa çıkarırlar ve büyük bir uyuşturucu şebekesini yakalarlar. Bu olay zoraki ikilinin, televizyonlarda boy göstermesine neden olur ve artık ikisi de şöhret sahibi olmuşlardır.



YAŞGÜNÜ KIZI

Yönetmen: Jez Butterworth
Senaryo: Tom Butterworth, Jez Butterworth
Görüntü Yönetmeni: Oliver Stapleton
Müzik: Stephen Warbeck
Oyuncular: Nicole Kidman (Nadia), Ben Chaplin (John), Vincent Cassel (Alexei), Mathieu Kassovitz (Yuri), Kate Lynn Evans (Clare), Stephen Mangan (Banka müdürü), Alexander Armstrong (Robert Moseley)

Bankerlikle uğraşan İngiliz John Buckingham, utangaçlığı yüzünden bekarlıktan kurtulmanın yolunu internette arar. E-posta aracılığıyla bir Rus kadını olan Nadia ile yazışır ve onu evlenmek üzere ülkesine davet eder. Fakat herşey görüldüğü kadar pembe değildir ve kadının ülkeye gelmesiyle birlikte banker yaşamının büyük tehlikede olduğunu farkeder.



MULHOLLAND ÇIKMAZI

Yönetmen: David Lynch
Senaryo: David Lynch
Görüntü Yönetmeni: Peter Deming
Müzikler: Angelo Badalamenti, David Lynch, John Neff
Oyuncular: Justin Theroux (Adam Kesher), Naomi Watts (Betty Elms/Diane Selwyn), Laura Harring (Rita/Camilla Rhodes), Ann Miller (Coco Lenoix), Scott Wulff (Limo Driver), Robert Forster (Dedektif Harry McKnight), Brent Briscoe (Dedektif Neal Domgaard), Maya Bond (Ruth Teyze)

Mulholland Otoyolu boyunca hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Mulholland Otoyolu, Hollywood'un gerçeküstü evreninde geçen karmaşık bir hikayedir. Bu öyküde şehrin şizofrenik doğasını keşfederek, masumiyet ve ahlaksızlığın, iyilik ve kötünün, iffet ve namussuzluğun, eşine kolay rastlanmayan karışımına tanık olacaksınız. Duygusal deneyimlerin labirentinde dolaştıran, kabuslar ve rüyalarınızı aynı uykuda buluşturan bir psikolojik hikaye.



YATAK ODASINDA

Yönetmen: Todd Field
Senaryo: Andre Dubus (Hikaye), Robert Festinger, Todd Field
Görüntü Yönetmeni: Antonio Calvache
Müzik: Thomas Newman
Oynayanlar: Tom Wilkinson (Dr. Matt Fowler), Sissy Spacek (Ruth Fowler), Nick Stahl (Frank Fowler), Marisa Tomei (Natalie Strout), William Mapother (Richard Strout), William Wise (Willis Grinnel)

Küçük bir balıkçı kasabasında doktorluk yapan Matt ve okul korosunu çalıştıran karısı Ruth'un üniversite öğrencisi oğulları Frank ile birlikte sürdürdükleri mutlu bir yaşamları vardır. Frank kasabada yaşayan iki çocuklu, dul Natalie ile aşk yaşamaya başlar. Önceleri bunun geçici bir heves olduğunu düşünen Matt ve Ruth, oğullarının Natalie yüzünden okulunu bırakma kararı alması üzerine Frank'i engellemeye çalışırlar. Ancak Frank bu konudaki kararını değiştirmemekte ısrarlıdır. Natalie'nin sorunlu biçimde ayrıldığı eski kocası Richard, Frank'i kendi evinde, halen karısı olan Natalie'yle birlikte bulduğunda öfkelenip saldırganlaşır ve Frank'i yaralar. Richard ve Frank arasındaki düşmanlık böylece keskinleşir.



YEŞİL IŞIK

Yönetmen: Faruk Aksoy
Senaryo: Necef Uğurlu, Faruk Aksoy
Görüntü Yönetmeni: Ertunç Şenkay
Oyuncular: Hülya Avşar, Kenan Işık, Haldun Dormen, Deniz Akkaya, Güzide Duran, Çolpan İlhan, Eşref Kolçak, Serra Yılmaz

Bir İskoç hikayesinde, bir prenses, güneşin batışı sırasında meydana çıkan yeşil ışığı kendisiyle birlikte görebilen adam ile evleneceğini söyleyip hayatı boyunca o adamı bekler. Adam bir gün çıkageldiğinde evlenip sonsuza kadar mutlu yaşarlar ve bundan sonra yeşil ışığı gören sevgililerin aşkının ölümsüz olduğuna inanılır.

Bir borsa şirketinin sahibi olan Ali, hayatının en büyük oyununu oynamak için yanlış bir gün seçer. 11 Eylül sabahı evinden çıkar. Her işi yolunda giden, mutlu, zengin bir aile babasıdır. Öğleden sonra ise allak bullak olan piyasa geride 6 milyon dolar kaybetmiş bir adam bırakır. Kalp krizi geçirir ve hastaneye kaldırılır. Aynı gün, nakil için karaciğer beklemekte olan genç, güzel bir kadın da fenalaşarak aynı hastaneye yatmıştır...
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV