Yıl:3 Dönem:2 Sayı:9/21

       

     
  YENİ ÇIKAN KİTAPLAR


MUHTERİS

Abdullah Harmancı
Timaş Yayınları



Kırık bir kent düşü...

Bizden biri... 40ikindi.com Edebiyat Editörü Abdullah Harmancı... Hikâye ve eleştirileri Dergâh gibi önemli edebiyat dergilerinde yayınlanan ve büyük bir beğeni toplayan genç kuşağın güçlü ismi... Hikâyeleri genç kuşak hikâyeciler arasında hızla sivrilen, geniş bir ilgi odağı olan Abdullah Harmancı ilk hikâye kitabı ile okurlarıyla buluşuyor. Birbiriyle ilintisiz gibi görünen 12 ayrı öyküden oluşan kitap, taşra yaşamına sıkışmış bir entelektüelin ruh dünyasının tahlili olarak nitelendirilebilir. Hayatın rutini içinde çıkış arayan kahramanlar gündelik zorunlulukların dışına taşma gayretiyle sağa sola savruluyorlar. Sıradanlaşan bu tekrarlar Harmancı'nın sıradanlığı güçlendiren anlatımı, imla tercihi ile yeni bir forma kavuşuyor.



BANA UZUN MEKTUPLAR YAZ

Cihan Aktaş
Pınar Yayınları



Bana Uzun Mektuplar Yaz

Şimdi ise yine kuruntulara kapılmama yol açan sorularla ve ihtimallerle şuracıkta oyalanıyor, nasıl yazabildim o mektupları sözde kilitli bir deftere ve niye yazdım; haydi bir kez yazmış oldum diyelim, peki neden sırlarımı korumak için dikkatli davranmadım, diye sorguluyorum kendimi. Hiç de iyi niyetli olmayan birileri şimdi en gizli duygularımı biliyorlar. Kimse bir şey bilmese bile mutlaka Sevgi, evet herhalde o, biliyor; bir tuhaf bakıyor gördüğü yerlerde... "İş işten geçti mi yoksa geçmedi mi?" Bu soru zaman zaman aklıma takılıyor. İş işten geçmediyse, yapılacak bir şeyler olmalı hala, bir şeyler ama neler?.. Şurası muhakkak ki bir daha asla iç dünyamı kelimelere dökmeyeceğim. Bütün sırlarım ortalığa dökülmüşken ve bu konuda hala bir sürü bilinmez varken, mümkün mü kantinde neşeli bir sohbete katılmak... Şu Kemal Bey! Benimle ilgili neler biliyor acaba? Ya Yaman?.. Nasıl olabilir, buzdolabı elektirik süpürgesi satmak gibi işleri nasıl yapabilir o? Ama gitmiş işte, "kendisi unutturuncaya kadar bir süre", uzaklarda yaşayacak. Kendini unutturmanın gerekli bir şey olduğunu bu üstüste aldığım derslerle öğrenmiş bulunuyorum. Ben de kendimi unutturmak isterdim, defterimi açıp da okumuş olan o meçhul kişi ya da kişilere...



KÜLTÜREL ANTROPOLOJİ

William A. Haviland
Kaknüs Yayınları



"Antoloji tüm bilimlerin en özgürleştirici olanıdır. Irksal ya da kültürel üstünlüğün yanlış inançlarını ortaya çıkarttığı gibi aynı zamanda nerede ve nasıl yaşadıklarına bakmaksızın kendisini tüm insanların incelenmesine adar. Bilge insanların ve laboratuar şartlarında çalışan tüm bilim adamlarının firik ve düşüncelerinden esinlenerek insanın niteliğine ilişkin daha çok bilgiyi gün yüzüne çıkarmaya çalışır." Bu iddialar aşırı derece tutkulu bir antropologa ait değildir. Tüm bu sözler, felsefeci Grace de Laguna'nın, Amerikan Felsefe Kuruluşunda yaptığı, 1941 başkanlık konuşmasında söylenmiştir. Antropolojinin alanı oldukça geniştir. İnsanlığın geçmişi ve şu anı ile ilgili her şeyi içermek durumundadır. Kuşkusuz pek çok diğer disiplinler de insanoğlunun şu veya bu yönüyle ilgilendiler. Bazıları, anatomi ve fizyoloji gibi, insanı biyolojik bir organizma olarak incelerler. İnsanla ilgili diğer bilimler insan kültürünün büyük başarılarını ele alırken, sosyal bilimler insan ilişkilerinin ayırt edici şekilleri ile ilgilenirler. Antropologlar bu konuların tümüyle ilgili olmalarına rağmen, tüm mekan ve zamanlarda bunları birlikte ele almaya çalışırlar.



ESKİ İSTANBUL HATIRALARI

Sadri Sema
Kitabevi Yayınları



Elinizdeki kitap Sadri Sema'nın 1955-1956 yıllarında Vakit gazetesinde neşredilmiş "İstibdatta İstanbul" ve "Meşrutiyette İstanbul" adlarındaki iki tefrikasının bir araya getirilmesinden teşekkül etmiştir. Türk tarihinin en çalkantılı iki dönemine ait hatıraların yer aldığı bu kitapta, II. Abdülhamid ve II. Meşrutiyet dönemlerinde İmparatorluk başkentinde yaşanan çeşitli siyasî ve sosyal hadiseler, bu hadiselerin insanlar üzerindeki etkileri, uzun yıllar devlet hizmetinde bulunmuş bir gazetecinin gözlemleri ve tespitleriyle okuyucuya sunulmaktadır. Sadri Sema'nın hatıralarında sadece adı geçen dönemlerde yaşamış siyasî ve sosyal hadiseler ele alınmamakta, batılılaşmayla birlikte toplumun her kesiminde ve hayatın her sahasında etkisini hissettiren değişim de gözler önüne serilmektedir. Yazar elinizdeki kitapla okuyucuyu, örf ve âdetleri, insanları, kılık ve kıyafeti, gezme ve eğlenme kültürü ile eski İstanbul hayatına doğru bir yolculuğa çıkarmaktadır.



DÜNYA, BATI VE İNSAN

Arnold J. Toynbee
Pınar Yayınları



Modern tarihin en önemli olayı olarak, geçmişteki yaşananların dikkate alınarak Dünya, Batı ve İslam dünyası arasındaki mücadelenin iyi incelenmesi gerekir. Elinizdeki bu karşılaştırma çalışması, geçmişte yer alan bir çok meşhur örneklerin var olmasına rağmen, tarihi bir fenomenin göze çarpan en iyi örneğini teşkil eder. Medeniyetler arasındaki bu karşılaşmaların, içinde bulunduğu şartlar ve konumlarına göre mukayese edilmesi, bir medeniyetin, çağdaşı olan başka bir medeniyet ile beraber incelenmesi, insanlık tarihinin anlaşılmasına götüren kapının açılmasında etkin olan önemli anahtarlardan biri olabilir.

Arnold J. Toynbee tarih çalışmaları ve tezleriyle tanınan özgün bir tarihçi olarak, Dünya, Batı ve İslam dünyası arasındaki tarihi gerilimin incelemesini yaptığı bu eserinde okuyucu için çarpıcı gelecek saptamalar yapmaktadır.



KADINLAR OKULU

Andre Gide
Sel Yayınları



1947'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Gide'nin bütün yapıtları, karmaşık kişiliğini yansıtır.

Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyum Gide'e Fransız edebiyatının ustaları arasındaki saygın yerini kazandırmıştır.

Hayatın sorgulanışına tanıklık etmek ve düşünce ufkunu genişletmek isteyen herkes için Tahsin Yücel'in mükemmel çevirisiyle bir Andre Gide klasiği.



BİR ŞİİRİN BAKIR ÇAĞI - DİP YAZILAR

Ece Ayhan
Yapı Kredi Yayınları



Türkçe şiirin ayrık bir sesi ve en önemli modern ustalarından olan Ece Ayhan'da "kötülük toplumu"na karşı "haklılığın inadı"!

İkinci Yeni, Pazar Postası, Toplum, kültür, Fikret Ürgüp, İdris Küçükömer, Beyoğlu... Deneme ya da anlatı değil, dipderin bir dipyazı!

Efendi efendi ayakta durmaya çabalarken, bak bu bir budak da ne oluyor?

Tarihe bakarsanız anlarsınız!



İZİS

Tevfik El Hakim
Pınar Yayınları



Tayfun ve İzis arasındaki kavganın hakikati nedir? Belki de yeni anlamıyla insanlara nasıl hizmet edeceğini bilen biri ile insanları nasıl hizmet ettireceğini bilen biri arasındaki kavgadır. Yani çağdaş bir tabirle, ilim ve siyaset adamı arasındaki kavga...

Eğer gaipten haber vermiştir gibi olmazsak, Tayfun ve İzis arasındaki mücadele bizim yeni asırlarımızda bu açıklıkta meydana gelmez bir daha... Ama ilim adamıyla siyaset adamının mücadelesi 2000'li yıllarda had safhaya gelebilir... Şayet galibiyet en maharetli veya en iyi hilekarın olursa, ilim adamına mağlup olup teslim olmak mı gerekir? Ya da kendi silahıyla savaş vermekten geri çekilmek mi?



MAVİ KUŞ

Mustafa Kutlu
Dergah Yayınları



Sıcaktan dili dışarı düşmüş bir köpek sarsak, ağır ve bezgin adımlarla meydanı bir baştan ötekine geçip köşedeki kasabın önünde durur.

Oracıkta dikilen kıdemli sokak kedileri kendilerine benzeyen bu yaşlı köpeği umursamaz. 

Kasap dükkanının gölgeli kapısında naylon şeritlerden, rengarenk boncuklardan oluşmuş bir sineklik asılıdır.

Sineklik kıpırdamaz. Havada en ufak bir esinti yoktur.

Öğle sıcağı kasabının üzerine abanmıştır. Öyle ki sanırsınız gökten kıvılcım yağıyor. Binalar, ağaçlar, insanlar ve açıktaki bilumum eşya bir ışık selinde yıkanmaktan bitap düşüp yerlere serilmiştir.

Kaburgaları açlıktan birbirine geçmiş yaşlı köpek, kasabın kapısına mahmur bakışlarla bir göz attıktan sonra, yine öyle yalpalayarak köşeyi kıvrılır, top akasyanın gölgesine yatar.



İSLAM'IN KALBİ

Seyyid Hüseyin Nasr
Gelenek Yayıncılık



Aslında batıda İslam kadar, muhaliflerinin, hakkında bunca eser üretmiş olduğu başka hiçbir din yoktur. Batılı dillerde, araştırma ile ifade yöntemlerinde bilgi sahibi doğuştan Müslümanların, batılı muhataplara geleneği ciddi bir tarzda açıklamak için İslam üzerine Avrupa dillerinde derinlikli eserler yazmaya başlamaları, yirminci yüzyılın ikinci yarısına kadar gerçekleşmedi. Bu kitap, İslam'ın yüzyılın ikinci yarısına kadar gerçekleşmedi. Bu kitap, İslam'ın belirli temel unsurları ile yaygın olarak tartışılan meselelerini, ana akım İslami düşünce için kabul edilebilir ve genel batı kamuoyu için de kavranabilir bir tarzda izah etme gibi açık bir amaçla yazılmıştır.



NIETZSCHE VE DİN

Friedrich Nietzsche - Ahmet Demirhan - Martin Heidegger - Brian D. Ingraffia - Michel Harr - Ned Lukacher
Gelenek Yayıncılık



Pek çok okur. Nietzche'yi bir ozan, bir keramet taslayıcı, ya da bir mitos yaratıcısı gibi düşünür. (...) Bu, Nietzsche'nin kendi kendine kurduğu bir kapan; belki de kişiliğin Latince dillerindeki karşılığı olan persona'nın Orta Çağlarda hakim olma olan anlamıyla bir "maske"dir. Nietzsche'nin "kapan"ına yakalandığımız an, yalnızca onun tahripkar söylemine de kaymaya başlar. Öyleyse, böyle bir zımmi kıyaslamanın gereği ortada. Bize her an bir geri çekilmiş imkanı sağlarken, toprağın topos'un yerli yerine kalmasını sağlamak.



KIRK GRİ HIRKA

Suavi Kemal Yazgıç
Eylül Yayınları



Suavi Kemal Yazgıç öykülerinde konuşan hep bir Ben var. Bu 'ben' bazen düşsel bir serüvene daldığı gibi bazen de gerçek hayatın içinde. Çoğu kez ironik anlatımıyla dikkati çeken Yargıç, yer yer sembollerle kurduğu dil etrafında geçmiş ve şimdiyi içiçe kurguluyor. Çoğu zaman o 'ben' bir yazar olarak karşımıza çıkıyor. Kısa kısa öyküleriyle kimi kez gülümsetiyor kimi kez de yadırgatıyor.



HAYIRLI HABER

Selvigül Kandoğmuş Şahin
Eylül Yayınları



Wirginia Wolf'un deyimiyle 'kendine ait bir oda' kurmakta gecikmeyen Selvigül Kandoğmuş Şahin, kadının deneyimlerinden yola çıkarak öykülerini örüyor. Türk öykücülüğünde benzerine az rastladığımız bir izlekte ilerleyen öyküler. Zaman zaman "yarattığı" dramatik ironisiyle dikkat çeken Şahin'in kadın gözüyle hayat kesitlerini nasıl yansıttığını okuyacaksınız.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV