Yıl:2 Dönem:2 Sayı:5/17

       

     
  GEREKÇE

ABDULLAH HARMANCI



tir tir titrerdim öyle bahçe kapısında
ne yapacağımı bilemezdim
sabahın soğuğu eserdi nasıl
ben dikilirdim sadece sadece öyle
itilmiş yalnız sessiz
itiraz edemezdim ki itiraz etmek
aklıma gelmezdi ki neydi niyeydi
bilmezdim korkardım mı belki
kim bilir korkardım evet
allahım derdim cuma günü de olacak mı allahım
yeniden yeniden tatile girecek miyiz allahım
bitecek mi derdim bu yol bitecek de
varacak mıyız o binaya derdim
varmamayı isterdim varamamayı umut ederdim arardım
isterdim ki yol bitmesin
bitsin yol bitsin bitmesin isterdim
ah ne kadar soğuktu
ne kadar cılızdım yalvarırdım
allah'a şu adam şu çatık kaşlı adam
ölsün allahım derdim şu adam ölürse
kurtulurum o zaman derdim
o zaman tüm sokağın çocukları kurtulur derdim
yahut bu koca bina yıkılsın
diye umut ederdim ve
umardım ki bütün öğrenciler ufak sıyrıklarla kurtuluyor
ama sağ salim de çıkamıyoruz
çünkü o vakit çünkü başka kursa yollanırız
hayır sakat kalmayalım hayır
ufak sıyrıklar ama derdim allahım
şu asık suratlı adam var ya onun ama
yalnız onun canını al derdim yalnız o ölsün
ve bu bina yıkılsın derdim ah
ne çok korku salınmıştı içime küçük
pencerelerden bulutu görürdüm
bulut acıtırdı içimi bulut hürdü
ben öyle sanırdım buluta
öpücükler yollardım bulut derdim bulut
beni de al içine bulut beni de
götür at bir televizyonlu odaya haydi derdim
ama bulut aldırmazdı bana
beni uzun pörsük kilimlerin üzerinde bırakırdı
ben kalırdım ben o çizgi filimlerde filan
çizgi filimlerde felan olmak isterdim ağlardım
duyulmazdı annemi bulmak
isterdim ama
bak azarlama anne ben demek
hoca var ya çok kötü demek isterdim anne
var ya hocayı sevmiyorum mu demek isterdim mi ne
kadar ama çok ne kadar da korkardım ki ben
tanrım ben tanrım neydi o sabahlar yaz
sabahları ah sabahın olmasını istemezdim
sabah olmasın güneş doğmasın insanlar sonsuza kadar uyusun
isterdim olmuyordu her seferinde bayılıp kalıyordum
ah nasıl acıyordu içim
uyandığım zamanlar kapkara oluyordu içim
bunun için ama bunun için yanardı içim ve ben
yatağım ıslak uyanırdım anne
kızma ama bak o adamı gördüm yine
derdim ne yapmalıydım
ne yapabilirdim tüm sokağı
nası kurtarabilirdim
içim yanardı
ah ne çok hayal kurardım
allahım derdim ben ne yapmalıyım
allah belasını versindi o kadar yaşlı adamın kızardım
onlara. onlara sinir olurdum ama
bunu anlamazlardı anlayamazlardı çocuk
derlerdi bize biz çocuktuk sadece
bize çatık kaşlarla bakarlardı ses yaparsak
tokat atarlardı
ne çok kızardım onlara ama ah ne çok kızardım
sakallarından cami tavanlarına mı assam
resim defterimin sayfalarına kıstırıp canlarını mı çıkartsam
ah ne yapsam
ne yapsam dediydim pencereden
buluta bakarken
abdestin var mı dediydi hoca yok
dediydim döveceğini biliyordum
dövsün de ben de kaçayım istiyordum
canım yanacaktı biliyordum
mahana arıyordum
canım yandı hocadan o gün
çok nefret ettim ve içimden sövdüm
o zaman anladınız mı bunu içimden
sövdüm ilk kez sövdüm
birine içimden sövdüm ve bir daha
o camiye gitmemeye yemin ettim
annem görünce kızacak diye korktum
gördü kızmadı bana anne dedim o zaman
hıçkırdım ve anne dedim o zaman ağladım
hem de nasıl gitmeyeceğim dedim vallahi
gitmeyecem tamam dedi bi daha gitmedim
o adamı hiç sevmedim vallahi hiç sevmedim
evet böyle işte işte sanırım
beni anladınız anladınız değil mi ben artık
susuyorum evet diyeceğim bu işte size
yardım edemem bir kur'an kursu kuruyorsunuz
anladım be tekrarlamayın
size be dediğim için özür dilerim
lütfen yardım edemem
onları unutamam ki unutabilemem
hayır artık gidin
yardım etmeyeceğim kursunuza
hayır, gidin lütfen.

(1996)
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV