Yıl:2 Dönem:2 Sayı:3/15

       

     
  KİTAP OKUMANIN ZARARLARINA DAİR

FATİH ÖZKAFA


Efendim; kitap okumak, öyle zannedildiği ve övüldüğü gibi güzel bir alışkanlık falan değildir. Aslında şöyle kabaca düşünülüverse bile, okumanın zararının faydasından çok olduğu kolayca anlaşılacaktır. Acizane, burada elimden geldiği, dilimin döndüğü, klavyemin yazdığı ölçüde bu kötü alışkanlığın ne gibi zararları olduğunu sizlere madde madde sıralamaya çalışacağım:

1. Her şeyden önce, okumak bağımlılık yaptığı için zararlıdır. Nice okur-yazarın kitapsızlıktan dolayı bunalıma girdiğini işitmişsinizdir. Öyleyse kendimizi ve özellikle çocuklarımızı bu tehlikeden koruyalım, taze dimağlara bu tür hastalıkların bulaşmasına izin vermeyelim.

2. İkinci olarak kitap; fert ve aile ekonomisi açısından son derece kötü bir duruma düşmemize neden olabilir. Çünkü kitap, bir kez almakla veya okumakla yetinilecek bir özellik taşımamaktadır ve sürekli bir başkasına ihtiyaç duyurucu bir seyir izletmektedir. Yeri gelmişken söyleyelim; "en güzel hediye kitaptır" gibi, kitapçıların uydurdukları bariz olarak sırıtan veciz ifadelerle gençlerimiz kandırılmakta ve her ay yüzbinlerce memleket evladının milyarlarca parası kitabevlerine ve yayınevlerine gömülmektedir. Bunlar da maalesef kazandıkları milyarlarla yine yüzlerce kitap piyasaya sürüp, toplumdaki yarayı büyütmektedirler.

3. Kitapların yazılması, basılması, dağıtımı, satışı ve okunması gibi süreçler, korkunç boyutlara ulaşan kaynak, enerji, zaman ve işgücü israfına, milli servetin heba olmasına; bunlar da kaynakların etkin kullanılmayışından dolayı sosyoekonomik olumsuzluklara yolaçmaktadır.

4. Okuma bağımlısı olanlar üzerinde yapılan araştırmalar da doğrulamıştır ki; çok okumak, ruh ve beden sağlığını bozucu yönde etki yapmaktadır. Zira, okuyanların gözleri, okumayanlara oranla daha çabuk bozulmakta, yine okuyanlarda sırt, bel ve boyun ağrılarına, kireçlenmelere, ruhsal dengesizliklere ve davranış farklılıklarına daha sık rastlanmaktadır. Ayrıca nice kitap bağımlısının, okumak için uykusuz kaldığını da söylemeye gerek yok sanırım...

5. Yine çok okuyanların, zamanla yazma ihtiyacı hissetmeye başladıkları görülmüştür. Yazarların birçoğunun okuyanlar arasından çıkması bir tesadüf olmasa gerek. Dolayısıyla, okuma ve yazma hastalıkları bir kısır döngü şeklinde ilerlemekte ve birbirini etkileyerek büyüyüp toplumu felakete sürüklemektedir.

6. Eğer kitaptan maksadınız öğrenmekse, okumak bilgi edinmenin en dolambaçlı yoludur. Okumak, olsa olsa cehaleti arttırır. Birçok şey okuduktan sonra geriye dönüp baktığınızda, yalnızca ruh dinginliğinizi yitirdiğinizin farkına varmakla kalmaz, hiçbir şey okumadan önceki durumunuza kıyasla çok daha fazla şeyi bilmediğinizi anlamış olursunuz. Hem koskoca Socrates bile; bildiği tek şeyin hiçbir şey bilmediği bilgisi olduğunu söylememiş midir?

Görüldüğü gibi okumanın, telafisi imkansız zararlara yol açtığı apaçık ortada. Elbette okumanın zararları bu kadarla sınırlı değil; ama biz bu yazımızda bellibaşlı maddeleri sıralamaya çalıştık yalnızca.

Gerçekler açıkça gözümüzün önünde dururken ne diye hala okumakta ısrar olsun ki? Gelin toplumca elele verip, hem kendimizi, hem geleceğimizi bu illetten koruyalım; kütüphanelerden, kitapçılardan ve sahhaflardan uzak duralım. İşte sizlere bu yolda atacağınız ilk adım olması temennisiyle bir tavsiye:

'Bu yazı, okuduğunuz son yazı olsun!'
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV