Yıl:3 Dönem:2 Sayı:6/18

       

     
  KUNDERA'DAN...

Şimdi okuyacağınız satırlar, Çek yazar Milan Kundera'nın ünlü eseri "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" adlı romanından alınmıştır. Bundan böyle her ay bir romancıdan, filozoftan ya da mutasavvıftan alıntılar içeren bir bölüm yayınlayacağız.


Sonsuza Kadar Yinelenme yüklerin en ağırıysa, bizim yaşamlarımız bu ağırlığın karşısında göz kamaştırıcı bir hafiflik içinde belirmektedir.

...

Sadece bir hayat yaşadığımız için bu hayatı öncekilerle karşılaştıramaz ya da kusurlarımızı gelecekteki hayatlarımızda gideremeyiz; bu nedenle de ne istediğimizi bilemeyiz.

...

Firavunun kızı küçük Musa'yı taşıyan sepeti dalgalardan çekip almamış olsaydı, Ne Ahdi Atik ne de içinde yaşadığımız uygarlık olamayacaktı!

...

... her iki tarafı da mutlu edecek tek ilişki, duygusallığa yer vermeyen ve sevgililerden ne birinin ne de ötekinin birbirlerinin yaşamı ve özgürlüğü üzerinde hak öne sürmedikleri ilişki biçimidir.

...

Kişinin kendi acısı bile, başkasıyla, başkası için hissettiği, imgelemle yoğunlaşan ve yüzlerce yankıyla uzadıkça uzayan bir acı kadar ağır çekmez.

...

... aşklar da imparatorluklar gibidir; üzerine dayandırıldıkları düşünceler un ufak olduğunda onlar da silinir gider.

...

Roman kişilerinin bir zamanlar gerçekten yaşamış olduklarına okuyucuyu inandırmaya çalışmak yazar açısından anlamsız bir çabadır. Ana rahminden çıkmamıştır roman kişileri; şu ya da bu sözcüğün itici gücünden çıkmışlardır.

...

Romanlarımdaki kişiler kendime ilişkin gerçekleşmemiş olabilirliklerdir... Her biri benim ancak kenarında dolaştığım bir sınırı aşmıştır... Çünkü romanın sorguladığı sır o sınırın ötesinde başlar. Roman yazarın itirafları değildir; bir tuzak haline gelmiş dünyamızda yaşanan insan hayatının araştırılmasıdır.
 

Geri Anasayfa



ANASAYFA | KÜNYE | EDEBİYAT | SİNEMA | MÜZİK | KİTAP | ARŞİV