[ Haberler -> Edebiyat Haberleri ]

Yaşar Kemal'e Yetiştiği Topraklardan Doktora

08.10.2009 - 20:38

Üniversitenin Mithat Özsan Amfisi'nde gerçekleşen törene Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Adana Valisi İlhan Atış, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ile Yaşar Kemal'in doğduğu Osmaniye'ye bağlı Gökçedam (Hemite) köyünden arkadaşları katıldı.

Bakan Ertuğrul Günay, törende, "Türkçe'nin en büyük ses bayraklarından birisi" diye tanıttığı Yaşar Kemal'den övgüyle söz etti. Günay, "İnce Memet'i, Teneke'yi, Fırat'ın kıyısındaki bütün o serüvenleri ondan okudum ve ondan öğrendim. Ben bir yerde konuşmadan önce ciddi bir konuşmaya başlamadan önce fırsat bu fırsat derim ve Yaşar Kemal okurum. Türkçe'mizi dünyadaki tüm kütüphanelere sokabilen Yaşar Kemal'dir. Biz Çukurova ismini Yaşar Kemal ismiyle birlikte öğrendik. Doktora unvanının burada verilmesi özel bir anlam taşıyor." dedi. ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu ise Yaşar Kemal'in Türkiye'yi dünya edebiyatında kelimelerle ifade edilemeyecek kadar başarılı bir şekilde temsil ettiğini söyledi. Akınoğlu, "Yaşar Kemal bir Çukurova insanı. Çukurova insanını bütün dünyaya anlattı." şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Rektör Akınoğlu, Yaşar Kemal'e doktora unvanını takdim etti. Ertuğrul Günay ise "1530'ların Adana'sını anlatan" bir çini hediye etti.

'Kendi Toprağınla Birlik Olmadan Büyük İnsanlığa Varamazsın'

Yaşar Kemal ise fahri doktora dersi olarak 'Çukurova, Doğa ve Roman' konusunu anlattı. Kendisinin Adana'da Ramazanoğlu Kütüphanesi'nden yararlandığını aktaran Kemal, yazarlık temelini de bu kütüphanede attığını aktardı. "Üstünde yaşadığımız bu toprağın kültürleri dünya kültürüne yardım etmiş, kaynak olmuş kültürlerdir." diyen Yaşar Kemal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu toprağı pıtırak almış bugün, ama bütün Anadolu'yu pıtırak otu sarmış değil. Pıtırak hiçbir şeye yaramayan yapışkan bir ottur. Öyle bir iyi talih ki bütün toprağımızı pıtırak sarmış değil. Anadolu gibi köklü toprakların insanları kolay kolay yozlaşmazlar. Bozulurlar, iyi niteliklerinden bir şeyler yitirirler ama yozlaşmazlar. Öyleyse bizim asli kaynağımız, sağlam, sağlıkla sonsuz bir yaratıcılıkta halkımız ve toprağımızdır. Milli olmadan, kendi halkınla, kendi toprağınla birlik olmadan büyük insanlığa varamazsın."

Bütün destanların, halk hikâyelerinin hep roman başlangıçları olduğunu belirten Yaşar Kemal, Türkiye'de roman geleneği yok demenin bir gevezelik olduğunu söyledi. Kendisini kötülemek için "Yaşar Kemal bir efsanecidir, masalcıdır" dediklerini aktaran yazar, "Halkın anlattığı o masal değerlerinin yarısına varabilsem, onda birine varabilsem adam olurdum, dünyanın en büyük yazarı olurdum. 'Ağrı Dağı Efsanesi, Üç Anadolu Efsanesi, Binboğalar Efsanesi' diyorum. Kimse 'Niçin bu adam bunun üstünde ısrarla duruyor?' diye merak etmiyor? Efsane ve insan benim romanımın ana temeli. Bütün romanlarımı efsane ve insan ilişkisi üstüne kurduğum için birtakım romanlarıma, iyice açığa çıksın diye efsane dedim." şeklinde konuştu.

ZAMAN