[ Haberler -> Müzik Haberleri ] Cat Stevens Geri Döndü 29.07.2009 - 17:15 |
Bir karavan, bir gitar ve uzun saçlı şarkı söyleyen yalnız bir adamdı o, yıllar öncesinde. Dünyanın vahşi olduğunu düşünüyordu bu adam ve işte bu yüzden hep ayın gölgesinde dolaşıyordu, sadece nehirdeki sandalına gitmek istiyordu, Lady D'Arbanville'i söylüyordu.
Yalnızdı dedik ama tam olarak bir yalnızlık değildi Cat Stevens'ınki... Müzikle şekillenen bir kariyer, çiçek çocuklar, uyuşturucu, kadınlar ve protesto hep onun yanındaydı. Hippiydi ve dünya böyle tanıyor, böyle seviyordu onu.
Ama bir gün birşey oldu... Tüm bohem yaşamını değiştirecek birşey... 1976 yılıydı ve bir kaza geçirdi. Ölmek üzereyken Tanrı'yla bir hesaplaşmaya girdi. Tanrı'dan kendisini kurtarmasını istedi. Daha sonra şu sözlerle anlatacaktı o anı: "Bir anda kendimi tuttum ve Tanrım, eğer beni kurtarırsan senin için çalışacağım, dedim". Büyük bir değişimin ilk adımıydı bu. Kurtuldu ve artık Tanrı'sını arayan birine dönüştü. Kardeşi David, Kudüs'te bir camiden aldığı Kur'an-ı Kerim'i ona hediye etti ve okumasını önerdi. David kitabı okurken kendisinin huzura erdiğini hissediyordu. Kardeşine kitabı verirken gerçek huzuru orada bulacağını söylemişti. Kazanın üzerinden bir yıl geçtikten sonra Cat Stevens Müslüman olduğunu açıklayacaktı. Wild World, Father and Son, Morning Has Broken, Peace Train ve The First Cut Is the Deepest gibi şarkıları yaratan adam artık o eşsiz sesiyle ilahiler söylüyor, Kuran okuyordu. Objektif olarak söylüyorum, onun sesinden Yasin dinlemenin eşsiz bir lezzeti vardı. O gerçekten inanarak okuyordu Kuran'ı, Tanrı'ya ulaşmak için elinden geleni yapmaya hazırdı. Ama sadece ilahiler kesmiyordu dinleyiciyi. Daha da fazlasını istiyorduk. Yusuf İslam olarak dinlediklerimizi bir kenara bırakıp yeni Cat Stevens şarkılarını da özlüyorduk. Biz böyle özlemler büyütürken o müziği tümden bırakmıştı, plak şirketlerini arayıp artık albümlerini dağıtmamalarını bile rica etti, ama neyse ki kabul etmediler bu teklifi. Geçmişini "kirli" olarak değerlendiriyordu. İslamiyet'in yayılması için çaba göstereceğini söylüyordu. Ama tam 28 yıl sonra yine garip bir şey oldu. 2006 yılında oğlunun evinde oturuyordu ve yıllardır korkarak baktığı gitarı eline aldı. Parmakları klavyenin üzerinde dolaşmaya başladı. Başta çekingendi, biraz paslanmışlardı elbette, ama kısa zamanda alıştılar ritme. Artık yeniden müzik yapma ve yeniden Cat Stevens olma vakti gelmişti. Father and Son'ı Ronan Keating'le söyledi önce. Ardından 2006 yılında An Other Cup albümünü yayınladı ve şimdi de Roadsinger EMI etiketiyle yayınlandı. Bildiğimiz Cat Stevens'tı şarkı söyleyen, gitar çalan ve altmışlardan kalma bir karavanla yollarda gezen.
İyi bir Müslüman olarak yaşıyor artık, ama çekinmiyor yeniden Cat Stevens olmaktan, müziğe dönmesini de şöyle açıklıyor. "Kuran'da müziğin yasak olduğu söylenmiyor. Müzik kelimesi zaten hiç geçmiyor, dolayısıyla bu bir yorum konusu. Ama nasıl iyi şiir, kötü şiir varsa, iyi ve kötü müzik de var. Kaderimde yeniden bir şarkı yazmanın var olup olmadığını bilmiyordum. Bir işaret beklemeliydim. O işaret de oğlumun eve bir gitar getirmesi idi. Bunların hepsi aynı zamanda oldu; 11 Eylül. Dünya ikiye bölünüyormuş gibi geldi bana. Bu bir kırılma noktasıydı. Dünya daha vahşi oldu. 'Wild World' aniden herkesin kapısında belirdi. Ve artık şarkı söylemenin zamanının geldiğini biliyordum. Müziğimi birşey için yapıyorsam, o da birarada barış içinde yaşamdı. Birbirini sevmek gibi, nasıl birarada yaşanır, zarar vermeden bu dünyada nasıl yaşanır idi".
(Taraf)
|
|
|
|
Bir karavan, bir gitar ve uzun saçlı şarkı söyleyen yalnız bir adamdı o, yıllar öncesinde. Dünyanın vahşi olduğunu düşünüyordu bu adam ve işte bu yüzden hep ayın gölgesinde dolaşıyordu, sadece nehirdeki sandalına gitmek istiyordu, Lady D'Arbanville'i söylüyordu. |
|
|