Sen hep benimsin, nerede, nasıl olursan ol. Çünkü seninle paylaşıyorum en güçlü duygularımı ve sana dönüyorum çıktığım her yoldan geriye ya da her yol tıpkı diğerleri gibi, tıpkı yazdığım diğer kelimeler gibi sana çıkıyor ve ben belki de en çok bunu seviyorum. Biliyorum ki sen beni bir yolda ya da bir telefon kulübesinde belki de kolumdaki saatin en güçlü tik taklarında bekliyorsun.

KAHRAMANIM

Engin BABOĞLU


Aslında hep acı duydum, hep dizginledim yaralayıcı sözlerimi, kızsam da, sevsem de, küfretsem de söyleyemedim içimden geldiği gibi ya da içimdeki gibi. Bundan hep şikayet ettim, adımlarımı istediğim gibi atamamaktan veya atmamaktan. Ama bildiğim en güzel şeydi, öğrendiğim, kendime söylediğim en güzel şeydi seni sevdiğim. Ama bu yetmiyordu kendi yüreğimi susturmaya. Çünkü yine söyleyemiyordum, artıramıyordum kelimelerimi ve kocaman sevgimi sığdıramıyordum birkaç küçük kelimeye. Sen dedikçe, en büyük hayallerim geliyordu aklıma ve en yüce korkularım. Çünkü biliyordum seni sevmek kadar derin ve içtendi senin için kullandığım her kelime. Dedim ya, bazen en büyük korku ve en güzel duygular aynı yüreğe sığıyor. Ne yüreğine kızabiliyorsun ne de korkularına... İkisi de terkedemez sanıyorsun seni ama bunu istemiyorsun da zaten ve hep garip bir haz duyuyorsun artık sevgiyle doldurduğun insancıl yüreğinde.

Evet, yalnız sen kalıyorsun yanımda ve ben izin vermiyorum kendime bile, sırf rahat bıraksınlar beni diye. Çünkü yalnızca seninle huzur doluyorken bu insancıl yürek ve insancıllığını yalnızca sana borçluyken, elbette sen olacaksın herşeyi, herşeyim... Sana yazmak bile bitirmiyor kullanacağım kelimeleri. Ne garip, bazen kelimeleri bulamıyorum bazen de kullanamıyorum...

Sen hep benimsin, nerede, nasıl olursan ol. Çünkü seninle paylaşıyorum en güçlü duygularımı ve sana dönüyorum çıktığım her yoldan geriye ya da her yol tıpkı diğerleri gibi, tıpkı yazdığım diğer kelimeler gibi sana çıkıyor ve ben belki de en çok bunu seviyorum. Biliyorum ki sen beni bir yolda ya da bir telefon kulübesinde belki de kolumdaki saatin en güçlü tik taklarında bekliyorsun.

Her zaman, umut dediğimiz hayal dünyasından uzak tutsan da kendini, bak en önemli kahramanı oldun kaçtığın belki de korktuğun salaş umut dünyamın. Çünkü sen, ürkekliğimi yaşamama, seni yaşamama izin veriyorsun kurduğum bu dünyada. Farkında olmasan da, istemesen de yer
alıyorsun en manzaralı, en gözalıcı odalardan birinde. Senin odan bembeyaz. Masmavi umudu simgeleyen harflerle yazılı odanın kapısında adın. Senin odanda ben varım; yazdığımız sonu olmayan öyküyle ve sana olan kocaman sevgimle... Senin odan sevgi dolu; kötülüğe, yalnızlığa, gözyaşlarına ve kırık dökük anılara yer yok. Senin odan kocaman bir yürek; içinde en güçlü dostluklar, en güçlü arkadaşlıkların yaşandığı, sırların kaynaştığı. Ve benim odam; sen varsın en çok ve senin odandan bana getirdiğin onca güzel şey...

Sen benim hayatımı değiştiren ya da değişmiş hayatımı bana geri veren ve gelişinle yüreğime kır çiçeklerini, fesleğenleri getiren kahramanımsın...


Ana Sayfa l Editör'den l Künye l Kültür-Sanat l Netleşi l Adres Çubuğu l Oyun l Arşiv l E-Mail